0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
930
Okunma
Yürüyorum zamanın yonttuğu bir yalnızlıkta
Kıvrıldıkça büyüyor gönlümde hüzün.
Sana koşar gibi hep buğday başakları
Hep bir ağızdan seni sorar gibi bana.
Gönlüme saplanan bir sensizliktir
Ayak seslerimin peşimden taşıdığı.
Tarlalarda eğilip doğrulan kadınların
Gönülleri düşmüştür hep benim düştüğüm yere.
Küfürler savuran bir adamın gönlü de.
Ellerinde bir bohça, başları üstünde bir tepsi
Türküsüzlükten kurumuş dudaklarıyla
Özlemler büyüten genç kızların da.
Yorgun bakışlı, terli alınlarından
Kimi isyan, kimi keder akan
Yüzü yanmış delikanlıların da.
Bir divaneliktir gelir
Geç de olsa bir gün geçer elbet.
Kanlı bir yüreği taşır gibi
Zamanın yonttuğu bu yalnızlıkta
Gamlı bir suskunluğu taşır elbet.
Muhammet Mustafa BAŞYİĞİT