Bir rüy’a idin,
Aylar öncesinden gördüğüm,
Güzel bir düş,güzel bir gülüş oldun hayatıma...
Uyanıkken bile hayallerimi süsleyen,
Gönül pınarıma dolan bereketli yağmurlar misali,
Akıyordu coşkun ırmaklar gibi yüreğim yüreğine.
Attığım her adım da,
Gülşen bahçelerinde dolaşıyordum.
İçim içime sığmaz olmuş,ayaklarım yerden kesiliyordu adeta.
Kışın zemherisinde parlak güneşim,
Yazın kavurucu sıcağında,ılık meltemim olmuştun...
Gök yüzünde hiç kaybolmayan gök kuşağım dın...
Her an senin altından geçip huzur buluyordum,
Bazen dilek tutuyordum,yalvarıyordum Yaradan’a
Kaybolmasın renk cümbüş’üm,gönül neş’em...
Evet bir rüya idin sen benim için,
Doyumsuz bir rüya...
Uyandım,
Gözlerimi ovaladım,ovaladım,
Bir daha,bir daha baktım,
Nafile, yoktun karşımda,
Sanki tüm renk görme yeteneğim kaybolmuştu o an da.
Bir hüzün bastı benliğimi,
Her şey siyahtı,
Kap karanlık görünüyordu gözlerime.
Kendime gelmeliydim,o efsunlu rüyadan kurtulmalıydım.
Çünkü sen gerçek değildin,
Olsun,
İyiki vardın,yalan da olsan,iyiki görmüşüm seni,
Ama artık uyanık duruyorum şimdilerde,
Yalancı bahar lar yaşamaktansa,
Kışın zehir zemberek ayazına razıyım...
Ben öyle de yaşadım,
Yine öyle yaşarım...