0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1342
Okunma
belki coşkuyla köpüren deniz,
belki de omuzuma dokunan bir eldi varlığın.
kilitli kapılar ardındaki yüreğimi
ayaklarına dizlerine eğerek,bükerek,
kıskıvrak sarmalayarak,
amade ettim sevdamı belki de.
sen her çırpınışında ve
her nefes alışında,bana sığındın.
limanlarını yağmaladıkça gelip geçenler
talan edildikçe yaban sevdaların
savruldun bedeninle yeniden bana.
yine karşında bulduğunda
yine sevdamdan emin olduğunda bende oldun hep
ellerin avuçlarımda yalan,
sıcacık bakışların soğumakta
sesinin canlı tınısı öyle ki uzak bana
sanki yedi kat yabancı dillerinde kelamlar
taksim benim,şişli senindi ya hani
nefesimizi bıraktığımız yerlerden her geçişimde
rüzgarın bana getirdiği kokunla yok oldum
sinem yandı,dünyam ufaldı can
açılması güç kapılar ardına dek kapandı.
bilmem ki sen olmadığında,
yani benim için,yani hayatımda
nasıl sıralanır hissiyatım böyle
bedenimde cefanla ,içimde hasretinle
sen yoksan nefes de yok sanıyorum
yokluğun intihar gibi yaklaşırken iliklerime
üşüyor ellerim
artık nerede hangi alemdesin
kimlere dokunur kimbilir ellerin?
ah yüreği kaç yüzle karışan sevgili
olsaydı,esirgemeyeceğin neydi benden?
sen zaten senin değil misin?
emanetti varlığın her yanımda
yüreciğin başka ellerdeydi ve sen
sevişiyordun başka gönüllerde dörtnala....
esra..
5.0
100% (1)