Okuduğunuz
şiir
11.11.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
a
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu akşam sisli sokaklar Kasırgaya üflüyor düdük sesi Bilmediğim zikzaklar çizerek, Vermiş elini korkuluk umulmadık zamanda, Sıcak şiirler öğütüyor değirmenler Tarçın kokulu, Ojeli kadınlar aseton döküyor r TEBRİKLER
Bu akşam sisli sokaklar Son tren yaklaştı gara Saydam perçemini sıyırarak, İki büklüm yolcular Karanlığın ellerinde boğulur, Nemli duman tüter dudaklardan, Kalkıyor yatağından soğuğu silkeleyerek Tepelerden gark olurken özgürlük, Doğum ve ölüm! Çeteleyi tutuyor sisli gece…
TEBRİKLER ADAŞIM,GERÇEKTEN GÜZEL BİR ŞİİR,SELAMLAR.
Bazıları, yorumlarında yazım kurallarından ve imla bozukluklarından bahsetmiş ama şiir de en iyi kural/kural tanımamazlıktır!..Çünkü, şiir bir iç kanamadır ve herkesin iç kanaması kendine göredir... Bunları yazmış olmamdaki neden, sizin şiire olan yakınlığınızı zedelemesin hiçbir şey...
Ali Sevimli Arkadaşımıza çok teşekkür ederim. Sitenin bu türden ufuk açıcı, eleştirel yorumlara gereksinimi var ama yeterince olmuyor. Nedenine gelince, ben kendi adıma söylersem, yazdıklarımın yarısına şiirin sahibinden bir 'teşekkür' bile gelmemiş olması. Olumlu-olumsuz bir yanıt. Halbuki şiire verilen emek kadar zaman ayırdığım yorumlarım olmuştur. Üzücü. * Sitenin en büyük eksikliği: Eleştirel şiir okumaların neredeyse sıfır düzeyinde kalması. İçi boşaltılmış övgülerin "bini bir para". Dilbilgisi hataları, yazım yanlışlarından (bunlar altındaki yorumlar için de geçerli) geçilmeyen şiirlerin altında "harika", "süper ötesi", çok güzeldi", "olağanüstü"... gibi sıfatlar... Temcit pilavı gibi birbirinin tekrarı (eskitilmiş sözler) Çoğu kez kendimden kuşku duymaya başladım. Herhalde ben anlamıyorum şiirden diye... *
Bir ayağı çukurda ataerkil ormanlar Omuzlarında gümüşten şal Kurt seslerinin sıralı solfejinde Uzanır gecenin ömrü tökezleyerek,
Güzel, özgün bir bölüm. Yalnız son dizede algılama sorunu yaşadım: "(Uzanır) gecenin ömrü tökezleyerek" Burada UZAR gecenin ömrü... şeklinde okudum. Eğer UZANMAK eylemi varsa; nereye uzanır ömür? Üst dizelerle de bağlantısını kuramadım. Boşlukta kalmış gibi. Ya da ben anlayamadım. * :
Ben de şiiri genel havasıyla beğendim. Evet, sözcük zenginliği ve yeni imgeler/buluşlar var ama şiirde yer yer 'dize öbekleri'nin birbirine bağlantısında sıkıntılar oluşmuş. Tümce kuruluşlarında geniş zamandan/geçmiş zamana, sonra da şimdiki zamana geçişlerde sıkıntılar...(Art arda gelen dizelerde)
siyırarak/silkeleyerek
Bu türden "rek" rak" ses uyumları, şiirde pek iyi olmuyor. Takırtılı bir ses hali. -- "Sıcak şiir(ler) öğütüyor değirmen(ler)"
Bu dizede olduğu gibi sözcükleri şiirler / değirmenler şeklinde (ler-lar) çoğul ekiyle kullanmak ve şiirin genelinde çok fazla çoğul halde kullanmak, şiiri zayıflatabilir, manileştirebilir. Bu örmekte "değirmen" şeklinde değiştirebiliriz. Diğer dizelerdeki onlarca çoğul sözcüğü de yeniden gözden geçirmekte yarar var. Bazıları tekil hale gelebilir. * "Tuzlu ağzıyla balıkları öğütüyor" > için öneri: Öğütüyor tuzlu ağzıyla balıkları
Dize kuruluşlarında olabildiğince az "fiil" kullanmak. Fiili dize sonlarına daha az getirmek, şiirin düzyazıya yaslanmasını önleyici bir yol olabilir. * Şiirin son bölümünde sıkıntı var:
Bu akşam sisli sokaklar Son tren yaklaştı gara Saydam perçemini sıyırarak, İki büklüm yolcular Karanlığın ellerinde boğulur, Nemli duman tüter dudaklardan,
(Kalkıyor yatağından soğuğu silkeleyerek Tepelerden gark olurken özgürlük, Doğum ve ölüm! Çeteleyi tutuyor sisli gece… )
Burada zaman geçişlerinde sıkıntı var. Geniş zaman/geçmiş/şimdiki zaman... Şiirin bu bölümü "Kalkıyor yatağından soğuğu silkeleyerek"le başlayan dizeden başlayarak ayrı bir öbek yapılmalı. Üst dizedeki "tüter" fiilinden, şimdiki zamandaki "kalkıyor"a geçişte bir "düşme" oluşmuş. Kopukluk. "Tepelerden gark olurken özgürlük" ü burada fazla (gereksiz) buldum. Çıkmalı bu dize. Önerim bitiş için:
Kalkıyor yatağından ayazı silkeleyerek Doğum ve ölüm Çetelesini tutarken sisli gece * ya da şöyle:
Ayazı silkeleyip kalkıyor yatağından Doğum ve ölüm Çetelesini tutarken sisli gece
Ama mutlaka bu üçlü öbek üstten ayrılmalı. * Yazdığımız şiirleri, uzun süre demlenmeye bırakmalıyız. İlk yazılış ânında, bir kenara bırakıp en az on gün, ona geri dönmemeliyiz. Şiire bir yabancılaşma süresi gerekir. On gün (bir ay sonra) yeniden okuduğumuzda, ondaki eksikleri (daha çok fazlalıkları) görme şansımız olabilir. Şiirde sözcüklerin yerlerini (dizelerin de öyle) değiştirerek, şiiri "eksilterek" yeniden çalışmalıyız. Çünkü şiir, bir sözcük ekonomisidir. Fazlalıklardan arındırma sanatıdır. Necatigil'in önemli uyarısınca: "Şiir kata kata değil, ata ata yazılır." Ve yine Necatigil'in alçakgönüllü sözü, bize ışık tutmalı: "Dilimin ucuna her gelen şeyin, şiir olduğundan şüphe duyarım." * Ay parçalanıyor kendini asmak için
Sisli cepkenlerden fışkırıyor uykusuz evler
Bir ayağı çukurda ataerkil ormanlar ..... gibi pekçok güzel dize, taze buluşlar getiren şairimizin, "şiir işçiliği"ne daha fazla önem ve özen gösterdiği taktirde, daha ışıltılı, kalıcı şiirler yazacağına inanıyorum.
"Tarçın kokulu, Ojeli kadınlar aseton döküyor resimlere"
Binlerce kişinin üye olduğu bu sitede, Has Şiir adına kafa yoranların yok denecek denli az olması (olanların da tahammülsüzlükler yüzünden küstürülmesi) hazin ve üzücü.
Gönül istiyor ki birden çok destek gelsin verilen emeğe.
Değerli dostum, Bütün yazdıklarınıza katılıyorum. Sizin şiire verdiğiniz emek kadar şairi de verseydi çok daha güzel bir şiir çıkacaktı ortaya... Sevgiler, selamlar...
Binlerce kişinin üye olduğu bu sitede, Has Şiir adına kafa yoranların yok denecek denli az olması (olanların da tahammülsüzlükler yüzünden küstürülmesi) hazin ve üzücü.
Gönül istiyor ki birden çok destek gelsin verilen emeğe.
Değerli dostum, Bütün yazdıklarınıza katılıyorum. Sizin şiire verdiğiniz emek kadar şairi de verseydi çok daha güzel bir şiir çıkacaktı ortaya... Sevgiler, selamlar...
Bu şiir soyut olarak düşünülmüştür.Bu benim düşüncem,siz beğenmemiş olabilirsiniz,bu sizin düşünceniz saygı duyarım,ama şiir şairin bakış açında nasıl görüyorsa öyledir,okuyucu ister taktir eder ister etmez,duygulara karışamaz.
Bu şiir soyut olarak düşünülmüştür.Bu benim düşüncem,siz beğenmemiş olabilirsiniz,bu sizin düşünceniz saygı duyarım,ama şiir şairin bakış açında nasıl görüyorsa öyledir,okuyucu ister taktir eder ister etmez,duygulara karışamaz.
şiir çok güzel gerçekten de ilgisizlikten ağlıyor mısralar...şu bir gerçek ki şu eş,dost,tanış ve marka olmuş isimlerden kendimizi bir türlü kurtarıp işte böyle nice değerlerin, yeteneklerin şiirlerini ya okumuyoruz ya da okuyup da es geçiyoruz ki bu çok yanlış elbette...sitede iyi ve kaliteli şiirleri ve şairleri de görmemiz, yorumlarımızla onları onurlandırmamız gerekiyor artık...bunda ben de dahil çoğumuz geç kaldık sanıyorum...hadi hiç olmazsa bugün daha önce hiç okumadığımız şair ve şiirleri yorumlayalım ne dersiniz ? ben hazırım..bugün en azından 5 yeni şiir ve şairle tanışmak daha doğrusu eserleriyle tanışmak istiyorum kısmetse....geç sattlerde de olsa inşallah bunu gerçekleştirmeye çalışacağım..inşallah bu tavrım diğer şair dostlara da bir örnek teşkil eder, teşekkürler, tebrikler, saygımla, selamlar...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Şiirin sahibi
Cevap Yaz
