3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1493
Okunma

içindeydim alnıma çakılan kaderimin
bir kuş misali her akşam odamda
kafesten farksız bu dört duvar
altında olsa da ne çıkar
buruk ve acıdan kaplanmış
her kelime saklı kalır boğazımda
göğsümde çırpınan kuş olur
an be an uçma korkusu
kuşlar...
ne ben özgürüm, ne siz tutsak
tutsak olan şehrimizdir
benlimizi kuşatan bu gerginlik
kanadımız kırık, gözlerimiz mahzun
gidersek dönüşü olmaz ne çare
bilinmez bu yol, ıssız ve uzun
söylenmemiş sözlerim var
yarım kalmış,
yalın kalmış sözler…
…bir kulaç atsam karadayım, bir adım atsam denizdeyim,
bir kanat çırpsam gökyüzündeyim…
zincirler…
her halkasında tutsaklığım
hatırlamakla yetindiğim anılar
acınası her karenin kalıntıları
yalnızlık vardı her çizgide
bileklerinde paslanmış zincirler
kırabilecek mi bu kuş…
uzaklara dair düşüncelerim vardı
yarini arayan, yerini arayan…
henüz kanadı kırılmamış kuşlar
bir umut adına uçurduğum kuşlar
düşüncelerim vardı güzelliklere dair
söylenmemiş sözcüklerim vardı
bir bir düştü mavi göklerden
çırpına çırpına can verdiler
yavaş yavaş…
geride kalan boş bir kafes
o kafese hüznü ekiyorum şimdi
boy boy…
5.0
100% (2)