2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
993
Okunma

Ketumum!
olgunluktan ezik dilim
oyun oynadım zamanla
sağım solum önüm arkam derken
sobe dedi takvim denen ebe
ve şimdi anlıyorum
yıllandıkça pusarmış cesaret
terk edermiş kaçarcasına masumiyet
renkler koyulaşırmış ibre döndükçe
simsiyah tablolar sergilenirmiş hayallerimizde
ve şimdi ben
saklandım kara kuytulara
seksek taşımı kırdım parçalarcasına
Laleli Dört Kızı katlettim içimde
Çınar ağacımın kollarını kestim
çözdüm iplerini salıncaklarımın
gökyüzünden çektim gözlerimi
dört duvar yıkık dökük özgürlüğe
incittim asiliğimi
boyum büyüdükçe dilim küçüldü sanki
ben miyim o şımarık nedime
ne yaptım ben böyle kendime
sermonya