11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
953
Okunma
Benim anam anlatırdı
Babası bir tek evlatmış.
Ama onun sekiz tane,
Yar gibi, yarmaça gibi
Cesur,yürekli, korkusuz
Boyunda adam asılan
Emmileri varmış
Şöyle birine baksalar
Korkudan iflah olmazmış
Zaten asker arkadaşı
Kendisi görmüş anlatmış,
Söylerken yaşlı gözünden,
Şıpır,şıpır yaş damlarmış.
Conk bayırında beraber
Her an omuz omuzaymış
Az, uz gavur kırmamış haa!
Kuvvetli yigit adammış
Gök gibi gürleyen sesle
Getiriyorken şehadet
Düştügü yerden yekinmiş
Çabalamış kalkam
Zalım kurşun kötü değmiş
İçeriyi parçalamış
Çatal yürekli derlermiş
Hemen aklına o gelmiş,
Açmış bakmış aboo! Demiş
Mehmet gardaş vallaha da
iki çatal yürekliymiş
Zaten Hasan emmisinin
Antep’ten künyesi gelmiş
Ömer emmim Urus cephesinde
Harbe girmiş
Doğruysa duydukları
Aşağı köyden veli dayı
Biz urusa yesir düştük
Ne biçim çileler çektik
Nasıl işkenceler gördük
tam devletler anlaşmıştı
Esirler degişecekti
Kendini yardan bırakmış
Çoluğunun çocuğunun
Yüzüne nasıl bakarmış
Mahmut emmisi anamın,
Çok yakışıklı adammış
Bir çocuk ağlıyor olsa
O da beraber ağlarmış
Heybetli dev gibi ama
Yüreciği çok yumşakmış.
O cepheye mühimmat
Taşımakta görev almış
Bir gün gene hazırlanmış,
Eğerlenmiş pusatlanmış
İstenilen neyse gayri
Onu da yanına almış
Ahh! o kahpe eşkiyalar
Kan kusasıca çeteler
Emmimin yolunu sarmış
Mahmut emmim etmen dutman
Demiş de anlatamamış
Hemen silaha sarılmış
İpeyini gebertmiş
İpeycede yaralamış
Kendisi de şehit düşmüş
Çok çok eziyet etmişler,
Dişini bile sökmüşler
Mehmet emmimden bir haber
Alamadık nerde diye
Osman emmim de aynısı
Dört çocuğu genç karısı
Senelerce ağladılar
Hep yollarına baktılar..
Turan dedemin adıymış
Dedem askere giderken
Babam henüz bir aylıkmış
Dedem minik yavrusunun
Öpüyorken gözlerinden,
Sıkı, sıkı kucaklamış
Ebem ağlayacak olmuş
Dedem hemen azarlamış.
Gözü yaşlı anasının
Hayır duasını almış.
O zamanlar Kars’ta Erzurum’da
Van’da ermeniler ayaklanmış!
Dedem varmış ki zalimler
Bir oturup bir kalktığı
Her gün yüzyüze baktığı
Müslümanları kesmişler,
Kör kuyulara doldurup
Üstüne toprak basmışlar...
Odalara kilitleyip çoluk, cocuk
Hep yakmışlar...
Yine girmişler bir eve
Evde onbeş nüfus varmış
Bu insanlar baltalarla,
Tırpanlarla parçalanmış
Bir kişi yaralı kalmış
Oda şunları anlatmış
Tanıdıktı Markos emmi
Karnı açmış bize gelmiş
Annem yemekler getirdi
Babam yatagını serdi
Gerile gerile güldü
Bu gün yine size misafirim dedi
Gece olunca gizlice
Kalkıp dışarı yöneldi
Uyumamıştım ben hala
Ayak yoluna gidiyor
Diye gelmişti aklıma
Markos kapıyı açınca
İçeriye doluştular
Ellerinde balta, tırpan
Ne varsa hınçla vurdular,
Bende böyle yaralandım
Her halde öldü sandılar.
Dedem bir sefer ugramış
İşte bunları anlatmış
Daha fazla kalamazmış
Şu gün için vatanının
Ona ihdiyacı varmış
Gidişi o gidiş olmuş
Bir daha geri dönmemiş
Birisi de Nuri emmim
Ahh onu ne çok severdim
Yedi düvelle dövüşmüş
Neler çekmiş Neler görmüş.
Nuri emmim geldiginde
Yün minderini koyardım
Sırtına yastık dayardım
Ağam çiftten geldiginde
Koşup elini öperdi
Abdest suyunu dökerdi
Bir mindere sığar mı hiç
Onun dağ gibi emmisi,
Böyük döşeği sererdi,
Karşısında diz çökerdi,
Ben babama ağa derdim
Etrafına doluşurduk,
Kah ağlar kah gülüşürdük
Nuri emmim ondördünde
Katılmış cihan harbine.
Köyün en güzel kızını
Çift örüklü mor belikli,
İnci dişli, kalem kaşlı
Durna gibi sunasını
Ölürüm diyerek almış.
Yanında bir hafta kalmış.
Kınasını soldurmadan,
Gül yüzünü güldürmeden
Ecik bir devran sürmeden
Bırakıp yollara düşmüş
Seferberlik zor savaşmış,
Kafkasya da ruslarınan
Batıda bulgar yunannan
Hep bir olup üşüşmüşler
Oyıllar çok çetin geçmiş
Aç susuz hep dövüşmüşler.
Dağlarda ot kalmamışta
Çarıklarını yemişler.
Sırplardan aldığı yara
Hem derinmiş hem büyükmüş
İlaç bile bulamamış,
Yarasına kurtlar düşmüş.
Çekilen bu eziyetler
Ölüp giden koç yiğitler
Bir hiç için olamazmış.
Sevri kimler imzalamış!
İşte bu bitmez yaraymış
Çünki vatan parçalanmış
İşgal kuvvetleri sarmış
Çok ağlamış çok dövünmüş
Keşke hep öleydik demiş.
Aziz çilekeş TÜRK halkı
Dayanırmı esarete?
Anaddolu ayaklanmış.
Başlarında ATA varmış.
Emmim de az toparlanmış,
Çavuş rütbesini almış.
İstiklal harbi başlamış
YA İSTİKLAL! YA ÖLÜM! müş
Türk’e başka şey uymazmış
Kafirin amanı yokmuş
İçinde imanı yokmuş
Kadın, çocuk dinlemezmiş
Zerrece vicdanı yokmuş.
Bayrakları kalelerden
Birer birer indirmişler,
İzmir’de Yunan’lıların
Maraş’ta Fransız’ların
Bayraklarını çekmişler.
Emmee Sütçü imam var ya!
İlk mermiyi ataşlamış.
Büyük direniş başlamış,
Kaleler tek tek alınmış.
Kırk metrelik has ipekten
Dikilen Bizans bayragı
Yığılı dürülü kalmış.
Düşman bozguna ugramış
Kaçacak delik aramış.
Türk ulusu Dumlupınar,
Sakarya’da İnönü’de
Şanlı zaferler kazanmış.
Türk milleti bu toprağı,
Al kanlarıyla sulamış.
Of demeden can adamış
Bu destanı öyle yazmış
Can vermişler,can almışlar
İnanmışlar kazanmışlar.
Nuri çavuş köye dönmüş
Köylüler onu görünce
Başını bağrını dövmüş.
Yedi senedir bekledik,
Bilsek böyle edermiydik
Feryat, figan ede, ede
Suna gitmem diye, diye
Bu sabah Karaca köye
Sunayı kocaya verdik