Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
ocakbey
ocakbey

HÖLLÜK ELEDİM..

Yorum

HÖLLÜK ELEDİM..

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

6943

Okunma

HÖLLÜK ELEDİM..

HÖLLÜK ELEDİM..

Arif Ocakçı Ocakbey

Eledim eledim.
Höllük eledim.
Ak beleklere beledim seni.
Aynalı beşikte ninni söyledim.
Gül yüzünü öptüm öptüm ağladım.
Oğul,oğul dedim.
CAN DEDİM, CANIM DEDİM HEP SANA.

Süt verdimde.
Ak sütümden emzirdim.
Ellerimde bir gül gibi gezdirdim.
Adımı künyemi sana yazdırdım
Ben ölürüm mezarımı kazdırın.
Oğul, oğul dedim.
CAN DEDİM,CANIM DEDİM HEP SANA

Canımın içinde bir can gibiydin.
Damarımda akan
Bir sıcak kan gibiydin.
Bir fidandın selvi boyluydun.
Oğul, oğul dedim.
CAN DEDİM, CANIM DEDİM HEP SANA.

İnsan, insana olurmu hiç kul.
Anan gurban olsun.
Yürü asker ol.
Vatanını bayrağını bil.
Oğul oğul dedim .
CAN DEDİM, CANIM DEDİM HEP SANA

OCAKBEY
Bu şiirimi merhum annem MAKBULE OCAKÇInın şahsında
tüm güzel annelere ve sevenlerime armağan ediyorum.
Ocakbeyden selam olsun.

Arif Ocakçı Ocakbey



HÖLLÜK
Aslında höllük zerreleri 0.002-0,05 mm. olan sürüklenme ve yığılma ile oluşan sedimenter topraktır. yüzde 80 sük (mil) yüzde 10 ki! alüminyum silikat ihtiva eder. Orta ve Doğu Anadolunun her yerinde bulunur. Çıkarıldığı yerlere genellikle "Höllüklük" denir. Şehirlerde ise bu işin ticaretini yapan köylüler satar. Onlar mahalle mahalle, sokak sokak dolaşıp "höllükçü" diye bağırmak suretiyle geldiklerini bildirirler. Tartılmaz da çuval hesabıyla az bir para karşılığında verilir. Alanlar onu evlerinin alt katındaki rutubetli olmayan uygun bir yere boşaltırlar. Sonra elekten geçirip toprağını bir yana, mercimek büyüklüğündeki taneleri bir yana ayırırlar. Zaten kullanılacak olan bu tanelerdir.

Çocuğun uyku zamanı gelince, höllük uzun saplı ve saçtan yapılmış bir tavaya (höllük tavası) konur. İyice kızdırılır. İndirilip bir bebeğin dayanabileceği hale getirilir. Kundak bezi yere serilir. Onun üzerine kalınca bir bez (höllük bezi) yayılır. Höllük bu ikinci bezin üzerine aktarılıp elle düzlenir. Bebek ayakları, kalçası ve beli höllüğün üzerine gelecek şekilde yatırılır. Ayaklarının arasına katlanmış bir bez daha konur. Onun görevi bebek kundak içindeyken ayaklarını oynattıkça topuklarının birbirine sürtünüp yara yapmasını önlemektir. Sırasıyla höllük, kundak ve kol bezleri sarılıp bağlanır. En son iş alnını bağlamaktır, eğer alnı bağlanmazsa büyüyünce yumrulaşıp biçim-siz hale gelir.
Özellikle kışın odanın ısısı ne kadar düşük olursa olsun bu şekilde kundaklanan bebek asla üşümez. Höllüğün kolay kolay düşmeyen ısısı onu uzun zaman sıcak tutar. Altını kirletse bile fazla bir rahatsızlık duymayacaktır. İdrar höllükten süzülüp alta geçer. Pişik te olmaz. Çünkü höllük pişikleri de tedavi eder. Çocuğun altını her ıslatışında kundağını açıp bez değiştirmek gerekme­diği için, üşümesi veya uykusu bölünüp huysuzlaşması da söz konusu değildir. Bu durumda annesi de rahat eder. kakasını yapınca sürekli ağlamak suretiyle bunu bazen belli eder. O zaman kundak açılır, höllüğü değiştirilir. Bazı aileler höllüğün tamamını değiştirmeyip, yalnız kirlenen kısmını alıp gerisini tekrar kullanır.
Bu toprak yalnız bebeklerin değil, büyüklerin de işine yarar, bazı tedavilerde ondan yarar­lanıldığı işitilmektedir.
Şöyle ki:
Taneler iyice dövülüp toz haline getirilir. Pişiklerde apış aralarına sürülürse pudranın görevini yapar.
Derin bir kabın içine doldurulan höllük, iyice kızdırılıp ateşten indirilir indirilmez üzerine soğuk su dökülür. Hemen buharlaşma olur. Soğuk algınlığından şikayeti olanlar ayaklarını bu buharın üzerine tutarsa çabucak terleyip hastalıktan kurtulurlar. Yapılan bu işleme höllük buğusu denir. İlkel olmakla beraber köylerde sık sık başvurulan bir yöntemdir.
Höllük kışları uzun ve sert geçen Orta ve Doğu Anadolu insanının çaresizlik karşısında yavrusunu koruması ve bazen de kendi tedavisi için başvurduğu türküsünü söyleyecek kadar yaşamında yer verdiği bir gerçektir.
Eledim eledim höllük eledim.
Aynalı beşiğe bebek beledim,
Büyüttüm beledim, asker eyledim.
Gitti de gelmedi buna ne çare...
"Höllüklü Dere" isminde bir de mevkii vardır.
Not:Bu bilgi Dünden Bugüne Hafikisimli kitaptan alınmıştır.

__________________

__________________
Arif Ocakçı-Ocakbey



Kategori: Kültür ve Sanat

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Höllük eledim.. Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Höllük eledim.. şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HÖLLÜK ELEDİM.. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AttilaYekta
AttilaYekta, @attilayekta
23.7.2007 01:26:38
Anadolu insanının,güzel insanlarımızın
evlat duyarlığını ,çocuk sevgisini
pek güzel işleyen şiirinizi ve açıklamalarınızı
yürekten alkışlıyorum...
Saygılarımla...
Canan Onuş
Canan Onuş, @ceynan
22.7.2007 22:55:58
Canımın içinde bir can gibiydin.
Damarımda akan
Bir sıcak kan gibiydin.
Bir fidandın selvi boyluydun.
Oğul, oğul dedim.
CAN DEDİM, CANIM DEDİM HEP SANA.

İçten ve duyarlı dizeler
Anlatımı mükemmel kutlarım sizi ve kaleminizi.
Saygılarımla...


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL