9
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2256
Okunma

Senin hayat dediğin,
Benim külfetimdir, dostum!
Geçmiş günden kalanlar tekerrürden ibaret,
Mahrum kalmışların hayat hikayesinde.
Takvimlere bakmıyorum!
İşim de yok saatlerle.
Bir meçhulün yolcusuyum!
Yüküm ağır, dur durağım yok!
Yüreğim, bedenime dar geliyor,
Sığmıyorum hiç bir yere..
Bu bedel, emeğime yakışmıyor, dost!
Ben yakışmıyorum, bu taş duvarların ardına
Dikenli tellere bir dolanmışım ki; kördüğüm
Kaçışım yok, kabulümdür!
Fütursuzum...
Adımı, soyadımı layığıyla taşımayı
Burada öğrendim ben, dostum!
Etiketimden gocunmuyorum!
Herkeste bir ben daha var, görüyorum!
Herkesten bir parça da ben de var!
İşte.. işte! ben, sırf bu yüzden susuyorum..
Yağmur yağar da; sesini duyarım bazen
Toprağa düşen her damladan
Kokusu gelir burnuma özgürlüğün
Bir türkünün nağmeleri ağlar dilimde
Yüreğimde ağlar çocuk,
Ben ise; ağlayamam kaybettiklerime
Ve, ne vakit, kuşların sesini duysam
Ocağımı özlerim dostum!
Sokağımı özlerim..
Saksılarını kireçle sıvadığım,
Boy boy sardunyalarım, şebboylarım,
Üstüne tırmanırken dizlerimi yaraladığım,
Dut ağacımın gölgesi uzanır hayalime
Sağanak yağmur gibi boşanır hasret
Ve ben sırılsıklam boğuşurum kendimle
Hiçbir şeyin artık bana ait olmama ihtimali
Bir musallat ki başıma
Korkuyorum ben!
İşte.. işte! ben, sırf bu yüzden
Hiçbir şeyi özlemek istemiyorum!
ÜMRAN ÇUHACI_TEKİRDAĞ
5.0
100% (5)