7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2991
Okunma

soğuk taşlarda can
kuru ağaçta hayat
yaslanır omuz omuza
yüzyılların dervişi
açar hayal perdesini
tarihten bir masal okur
saçar binbir rengini
bu soluk kiremitleri
boyasız ahşap direkleri
duvarlardaki tozlu
………………siyah-beyaz resimleri
geceleri bir ninnidir uyutur
kayalardan sıçraya sıçraya akan
yedi kat yeraltındaki su sesi
rüzgar şarkısını söylüyor
…………………...taş döşeli yollarda
……………………………….sarı yaprakların
ayakların kime takılıp gitti
çeşme başları yalnız
bahçede otlar yaban
şimdi saçaklar
……..geçmiş zamanın coşkusuyla uğuldasın
yaz bitti
bak kuşlar süzülüyor
yorgun kanatlarını güneşe çırpıp
üşüyorum
saçlarım oyuncağı oldu
………………………ayrılığın elleri sonbaharın
mermer havuza düşen su damlaları
çınlar yalnız ocak başlarında
her dem taze muhabbettir
dökülür kurnalardan
su akar
zaman akar
su akar
akan zamana selam durur
nakkaşlı tavanlarda
....................Mühr-ü Süleyman
beyin piposunda
ince antep tütünü
yutar gibi havayı
tavana çekilir dumanı
bir çığlıkla sarsılır
mahzenden tavan aralarına
ak saçlı nineler
geçmişin izlerini arar
gözleri dalar titrek ellerine
........................oturup sofalarda
hani
....seherde genç kız gibi salınan
..................................o eski safran
bu yaşlı gözler
yollarına bakmaz artık
nerede o eski zaman
bak kırdı ayağını
kovaladığın bir ömürdür
minderlerde oturan
bahçe duvarlarında
.........asma gülleri
asfalt kokusuyla baygın
renkleri tüter güneşe doğru
uzanır yolları kıvrım kıvrım
dağlar yeşil
baharla yeşil bağlarım
11.01.1996
5.0
100% (10)