Şu koca kâinatta, canlı/cansız ne varsa
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil.
Aç gönlünü herkese, kula yakışan da bu
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil.

Hak’tan ümit kesilmez, için günahla dolsa
Kıyar mısın bilmem ki, gül tenin erken solsa?
Eğer inanmış ise, isyankâr dahi olsa
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil.

Gözetelim hepimiz, kötürümü, hötümü
İnsanların bazısı, tâ doğuştan kötü mü!?
Mazlûmu, garibanı, öksüzü ve yetimi...
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil.

Sen gönül almaya bak, ellerin olsun arsa
Ey canların Cânân’ı, sevgin ruhumu sarsa!
Yaratan’dan ötürü, yaratılmış ne varsa
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil.

İrşat eylemek için, serdiler postlarını
Onlar her an gözetti, üstü ve astlarını
En başta Habîbullah, ve O’nun dostlarını
Garazsız ve ivazsız, Allah için sev, sevil…

12/10/’10
Hanifi KARA

(*) Bir karşılık beklemeden.