Çare sur işler her seferinde
Varlığımın dış çeperinde
Ne çare...
Ulaşılmaz örünümlerden
Bağnaz bir çalı sarmış eskiten
Zamanının kısır çemberinde
Yoksullar daha da yoksul
Sevinçleşir mi hiç saman pazarında çile
Saçına yağ sürdü baptist
Bedenine koku çaldı mürit
Sessiz dingin bir Budist
Bulduğunu sandığıyla mutluyken
Kader mahkûm kaldı bedenimin mateminde

Ah ile ergah dökülür lüle lüle
Zifir ağıt yakar artık insan elinden bülbüle
Y/akınan her gördüğüne ıkınan
Gelecek kaygısına pinekleyerek
Dil ile hak cennetinde revaç arayan
Sür lisan işlersin her zaman
Naifliğin
Aşka meyan gönlünde boyun büktürür
Bir zülüfte Anka kuşlarına yaş döktürür
Gözleyen gözün özleyen özün olur
Cürüm riyakârlık da tanrım dilerim ki son bulur
Bu şairin son üslup sine şayanı
Evreni terk eden tüm riyakârlıklarında terkinde olur

Kader mahkûm kaldı bedenimin mateminde
ulaşamadım bir türlü hak cennetin saadetine