5
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1535
Okunma
Kıral Dekyanus’un saltanatında,
Küfrün hüküm yürüttüğü devrandı.
O’nun sarayında emri tahtında
Temiz yüreklerde bir ışık yandı
Kâinata bakıp fikreylediler,
Yaratanı bilip şükreylediler,
Her nefeste Onu zikreylediler
Simaları hak nuruna boyandı.
Her yerde gerçeği ikrar ettiler,
Yorulmadan daim tekrar ettiler
Zalimler elinden firar ettiler,
Amelleri bir Allah’a dayandı
Yemliha ve Mernuş bir de Şazenuş
Mekselina, Mislina ve Debernuş
Hepsi de çareyi gitmekte bulmuş
Gece tükenmeden yola revandı
Kefeştetayyuş’u dağda buldular,
Önce selam verip tanış oldular,
Yürüyerek bir mağraya geldiler
Kıtmir’de kapıya şöyle uzandı.
Takdir-i Hüdâ’ya teslim oldular
Dinlendiler hem sükûnet buldular
Beraberce bir uykuya daldılar
Üç yüz dokuz yılda gözler uyandı
Uyanınca biraz fikir yordular
Ne kadar uyuduk diye sordular
En sonunda bir karara vardılar
Kimi bir buçuk gün uyuduk sandı
Bedenler yemeğe ihityaç gördü
Yemliha yürüyüp şehire vardı
Aldı ekmekleri parayı verdi
Durumu görenler şaşkına döndü
Hemen alıp götürdüler huzura
Bıraktığı gibi değildi bura
Dedi öz malımdır benimdir para
Pazara inmiştim daha ki dündü
Dediler Dekyanus gitti buradan
Üçyüz dokuz sene geçti aradan
Haber verdi kaldıkları mağardan
Gerçeği bilenler çabuk inandı.
Dileyince yakın olur uzaklar
Birer birer boşa çıkar tuzaklar
Sevdiği kulları gör nasıl saklar
Mevla Kitab’ında bunları andı
Garip Hakkı kurban olsun verene
Öteler ayandır sırra erene
Bu da bir ibretti hakkı görene
Dirilmenin red olduğu zamandı...
Afşin belediyesi tarafından Ashab-ı Kehf konulu bir yarışma düzenlenmişti...yarışmayı kazanamadım amma bu konuda bir şiirm oldu ...yine de bir güzelliğe vesile oldu...
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)