1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1113
Okunma
Pek çok şeyden pişmanım
Yana yakıla pişmanım
Bir değil bin, milyon kere
Pişmanım…
Utansam da, sıkılsam da
Gücüme de gitse itiraf etmek
Pişmanım efenim, çok hem de…
Boşa geçen her an’a.
Fırsatı varken yapmadığım iyiliklere
Yapamadığım demiyorum, yapmadım çünki.
Vaktini geçirdiğim tüm namazlarıma
Değerini bilmediğim zamanın her saniyesine
Annemle sohbet etmediğim günlere
Babama sormadığım tüm sorularıma
Kardeşlerimle oynamadığım her vakte
Çocuklarımı öpüp de koklamadığım her fırsata
Eşimle ağız tadıyla yaşamadığım her saate
Pişmanım da pişmanım… Çok pişmanım hem de.
Boş geçirdiğim tüm vakitlere
Biriktirmediğim her parama
Okumadığım onca kitaba
Okuldan kaytarıp yaptığım haytalıklara
Har vurup harman savurduğum emeklerime
Nasıl pişmanım bilemezsiniz…
Erenler, efendiler, aman bu kez
Can kulağı ile dinleyin bu perişanı
Ben pişman oldum siz olmayın, dinleyin
Geçen günler gelmiyor geri
Kırılan kalpler yama tutmuyor
Siz siz olunda bilin kadrini kıymetini
Sevdiklerinizin titreyin üzerine, diyorum işte
Vakti en güzel işlerle geçirin, pişman olmadan
Sizi utandıracak şeylerden hep uzak olun, diyorum işte
Ben dedim ya ne bir ne bin, her an pişmanım
Efendiler daha fazlasını demeye gücüm yok
Dua edin Hakk katında kızarmasın yüzüm
Dilerim amin diyenlerin iki cihânda ak olsun yüzü.
Amin efenim amin…
03.20 – 4 Ekim 2010 / İstanbul