2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1505
Okunma

Bir ağnet görüşmesinde düş gücünü yola verdi,
Evlat, torun menziline uzaduyumuyla erdi…
Işınladı varlığını Elif kızının yanına,
Zaman döngüsünden sebep geçen yılın son anına.
Babalık önsezgisinin Buffalo’da ilk gecesi,
Karakışın oda hapsi günün en zor bilmecesi...
Niagara serzenişli bu kuzey sömürge kenti,
Apaçi meşrep konuğun hayalinden işkillendi.
Dili, dini, örfü farklı gerçek gurbete düşmüştü
Dört duvar sıcak ortamda nedense çok üşümüştü…
Bitmez sandığı gece de içi dışı buz kesmişti
Kar, tipi mısra dondurmuş, ilhamlar soğuk esmişti.
Bir kör kuyudan dinledi sanki çağ uğultusunu,
Beyninden süpürüp attı yad yabanın tortusunu.
İçine doğdu pür ahenk Nedim’den gazel güftesi,
Ona şed-kuşak bağladı nevâ-kar Itri bestesi.
Rast, mahur, segâh, buselik duygular bileşkesiyle,
“Isfahan zencir”ler çekti gönlüne bülbül sesiyle.
Karanlık ağyar zülfünden tambur tel nağmeler ördü
Rüzgârın öfke soluğu neyden nâleler üfürdü
Dolgun düş peteklerinin üstünü örten sır mumu,
Bu meşk od’uyla eridi, huzur kapladı ruhunu.
Anladı öz musikimiz bize vatandır her yerde,
Cennet’ten Cemal kokulu sıla tüter o seslerde.
Koşarken birden durunca yüzükoyun düşer gibi,
İndi sezgi burağından, dindi gönlünde kar tipi…
Şafağın hüzzam seyrinde salkım saçak öz birleşti
Ve bu kuantum meşkinin şairi de şiirleşti.
5.0
100% (2)