SAÇLARIMI KESİP YOLLADIM


Güller diyarından davraz dağından,
Saçlarımı kesip sana yolladım.
Gönül ah çekerek hasret bağından
Saçlarımı kesip sana yolladım.

Kar etmez ayrılık hep zulüm oldu
Gülmeyen gözlerim yaşlarla doldu
Ağzımda diş kalmadı benzim soldu
Saçlarımı kesip sana yolladım.

Sevda yollarında kalmışım naçar
Varıp yare gidem derim o kaçar
Bir gül koklasam dikeni batar
Saçlarımı kesip sana yolladım.

Yadigar’ım derki sabır tükendi
Sevdanın ateşi çoktan küllendi
Mezara girmaden kefen biçildi
Saçlarımı kesip sana yolladım

YADİGAR ATİLA ISPARTA
14.12.2007 cuma


Bizlere Yadigar Olan Sevgili Yadigar Hanım Kardeşim,

Neler yazacağımı ve nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum. Hem senin bu yaşanmışlıkların verdiği ızdırapla yazdığın şiirin, insanın yüreğine yıldırım gibi çakılıyor, insanın nutku tutuluyor. Darmadağın oluyorsun. Diğer taraftan da Durak Gardaşım da seslendirmiş ki , insanı daha başka bir alıp, götürüyor dert ve işkence ellerine. Ses de , ton da , müzikte şahane ve tam bu şiir için kurgulanmış. Her ikinizi de kalbimin en derin sevgileri ve muhabbetiyle kutluyorum.

Yalnız , yorum yazan bazı yorumculara şunu ifade etmek isterim. Sevgili Yadigar Hanım müsadeni isrirham ediyorum ve diyorum ki ;

Yadigar Hanım , isabetsiz bir evlilik yapmış olup ama buna rağmen evliliğini mümkün mertebe sürdürmeye çalışırken, Kayınvalidesi tarafından umulmadık baskılara maruz kalmış ve çok uzun olan saçları kökünden kesilmiştir. Bir bayram geldiğinde de Ailesine gönderilmeyen Yadigar, Ağabeysinin kendisini ziyaret için geldiğinde , zaten kökünden kesilmiş olan saçlarından bir tutam keserek, Ağabeysiyle rahmetli olan Anasına göndermiştir. Yani Anasına bekle Ana ben de geliyorum demek isteyerek , uğradığı beklenmedik baskıları anlatmak istemiştir ve işte bu insanın içini parçalayan şiirin doğuşu böyle olmuştur.

Yani bu kesilen saçlar, ne bir aşık olduğu birine ve ne de sevdalısına yollanmamıştır.

Dostça sevgilerimle ve selamlarımla