2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1286
Okunma
Taş atar havaya altında bekler
Kafa yarılınca kadere yükler
Ahmağın haline güler melekler
El deliye hasret, biz akıllıya.
Saflık para etse çok Vehbi Koç’lar
Türerdi ülkemde kalmazdı açlar
Zübük ders almaz da herkesi suçlar
El deliye hasret, biz akıllıya.
Gökten tepsi tepsi bıldırcın, helva
Gelsin taze üzüm, yumuşak ayva
Kendini Musa’yla görür müsevva
El deliye hasret, biz akıllıya.
Onurlu yoksullar bunlar yüzünden
Yutkunur durur da gitmez izinden
Sinsice sürmeyi çalar gözünden
El deliye hasret, biz akıllıya.
Yaradan’a sığın bir sağ, bir sola
Şöyle bir Osmanlı gerek bu kula
Kendine gelirse geçer makbula
El deliye hasret, biz akıllıya.
Kulağın çınlar mı ey Aziz Nesin?
Kıran girdi telef oldu kümesin
Yüzde yetmiş çok az, bunu bilesin
El deliye hasret, biz akıllıya.
Gölgesiyle yarış yapar aptallar
Elde mavzer düğün, dernek kutlarlar
Bu kafayla gider ise nal toplar
El deliye hasret, biz akıllıya.
Yamuksun, tembelsin, asalaksın sen
Diğer konulara girme istersen
Hak, hukuk, adalet salla ki, yersen
El deliye hasret, biz akıllıya.
Balığın kuyruğu kokmuş çürüyor
Efendi’den el’i alan yürüyor.
Din taciri softa Hakk’ı kürüyor
El deliye hasret, biz akıllıya.
Çanakkale
5.0
100% (2)