11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1372
Okunma

“İnsan iç açısı bozuk zamanlar gibi”
“Kırık dökük çalımlarında hayatın”
Biteviye!
Yosun tutmuş duldalarda telaşlı,
Önsözünde abartılı cilalar,
Hükümdarsız geceler gibi,
İntikam saatlerinde volta,
Kahraman edasında,
Başında kal-u belası,
Bitli palas otelinde,
Hela paspası…
Gurur;
Geniz etine saklanır masum,
Bin bir direkli yelkenli gibi,
Her fırtınada teslim bayrağı,
Ve her kavgada isyansız…
Damarlara sinen kan,
Kirlenmiştir bedende,
Taşımaz vücudun,
İskeletini…
Morfinsiz!
Cesaret narları sıcak,
El yakan közleri var,
Gölgeye düşmüştür acı,
Soğan cücüğünde ağlatan,
Ve narin tüllerinde gölgeler,
Adım aralarında esrikler,
Boşluk alırken…
Hükümsüz bir sevmenin,
Avurt aralığında aşk,
Aşıklar kahraman değil,
Et ve kandan gölgeleri,
Ucube bir sevdanın,
Garibanları…
10.09.2010
Boşluğa düşen karalar gibi yüreğe kilitli masumiyet,
Ne zaman umut düşse ardına gizlenecek kovuğuna…
5.0
100% (10)