2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
989
Okunma
yaslı karanlığa,yaslanmış yüzün
kaçak düşlerinle,gizlenir yüzün
iz bırakıyor siluetin
tükenmişliğe yanıyor
titrek alevlerin
çaresizliğin tünüyor
içime çektiğim sigaramın dumanında
hangi karaya vursa düşlerin
ayrılık rüzgarının uğultusuyla üşüyor
can çekiştikçe,yaralı ömrün
akreple,yelkovan yarışıyor
çiy taneleri düşüyor sevdanın üzerine
ölüyor yavaş yavaş,edebi şehrin
hangi kenarından koparsam kelimelerin
hangi doğru sözcük ulaşır,usuna
açlığını bastırmaz ki bu acuze sevdam bilirim
toprağında debeleşiyor,eylül kırlangıçları
ürkekliğin gezinir,pervasız gecelerde
ve soluğunu keser,çaresizliğin son hıçkırıkları
şimdi
sen,sen
o sen olsan,o öptüğüm adam
ben,ben de ben olsam,o çömez kız
hani yanağında masum bir ıslaklık bırakan
senin kollarında yeşerip,sonra solan
mantar kafa şarap şişelerinden
köpükler sıçramıştı aşkımıza
nasıl da sarhoştuk,nasıl da deli, nasıl serseri
şimdi bir huzur evindeyim,çekildim inzivaya
yakamda sevdamın son kuruyan gülü
bir de sensizliğin,sessizliği kaldı
kuruyan çatlak dudaklarımda
duydum ki,
sende asmışsın umutlarını,mavi marmaraya
yılgın bedenin bırakmış,kirli ayakalrını
şu yolun sonundaki eski hurdacıya
ve örtmüş üstünü geçmişin
hurdaya çevirmiş,yaşanmamış yarınlarını
ömür dedikleri neydi
çok çabuk bitti/kısa bir rüya gibi
eğer bu rüya değilse
ne olur cimcikle/uyandır beni
SEVTAP DUDU