59
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
4085
Okunma

/bilinmezin voltasında keşf_i sahraya yolculuktur
riyanın tozuna bulunan ruhun devriyesi/
ömrümün kıyısına ç/ekildi
sorgunun burgusundaki serzenişler
sustu duvar dibinde içimdeki kız
avuçlarında
terleyen yüreğim
şakaklarında
suskuya meftun özüm
gözlerime hüzün bağışlandığında
tanımsızlığın ruhuna verdim
güneşin son şavkını
şimdi karanlığın kıvrımlarına umut dokuyorum
ilmek ilmek
gülüşü yitik gamzelerimin kızıl gölgesinde
seyyah bir yangın saklı
bilirim
hüznün alevinde ıslanacak şiirlerim
yürek sayfama ılgıt ılgıt giz düşerken
geceye ateş yağacak
ve
her ateş kendi yamasını onaracak
ay ışığının gümüş kalkanında
yüreğime doladığım saçlarım
kayıp kentin kıyısı üşüyen teninde savrulacak
dibine daldıkça üryan şehrimin
ellerimde susacak
sokağıma yağan avuntular
ah! örselenmiş şehrimin sükunu
toprağın kokusuna gömülürken gölgeler
güneşin elleri yanıyordu karanlıktan
ağlama çocukluğum
ruhundaki yük içindeki dağa tırmandıkça
ayağının altındaki toprak inler
s u s!
rüzgarın şarkısına takılıyor gözlerim
şimdi
bir şiirin göğsünde uyutmalı yüreğimi
/ey ruhumun lirik hüznünü emziren şiir
söyle! kaç ağıda eş susuzluğumun abrası/
Mehtap ALTAN
21.08.2010