Biliyor musun...?
Ne kadar fütursuzca geçiyor zaman
Yüreğindeki iklimi tanımlamadan
Kör ve puslu bir havadan anımsanan
Sis bulutlarının ardında kalan

Neydi hatırlanan...?


Hiç sormuyor ki zaman
Beklentilerin aksine
Talan edilen düşlerde yargılanan
Başı ve sonu ortasında oynanan
Bir film şeridi gibi slaytlaşan

Ah ömür,yalan, yalan...!


En iyisi unut gitsin
Unut, yaşamadım say demlerini
Umudun çizgisinden döndüğün seferlerini
Ayı öpen dudaklarındaki mor gecelerde
Islak hayalleri yaşamadım say anılardan

Medet umduğun rüzgarlardan


Dön bir bak aynalara
Hangi kentin ıssızlığında göreceksin
Beni kimlerden soracaksın kaybettiğin o an
Hiç gördün mü senin için yanan
İçtin mi kan kırmızı hüzün şerbetini
İçtin mi hasretlerin ellerinden sabrımı
Söyle medet umdun mu düne dair yarınlardan

Anlatamam


İnan....
İnan baktığın aynalarda gözlerin yalan söylemeyecek
Mazi olmayı hak etmeyecek aşktan geride kalan
Belki de...
Hazanın yaprakları ha döküldü döküldü, dökülecek
Şimdi söyle sana baharı kim getirecek
Bil ki....
Bitti sandığın takvimlerde yeniden başlanılan

Seni ömrüme sığdıramam...


HAZAN..