Kokunun,adımlarının
İzlerini sürerek yürüyorum sokaklarda

Buselik namelerden başka bir şey bu
Gecenin içine düşerek yankılanan

Sanki bir bitmemişlik var zamanda
Sanki karanlığın arkasına gizlendiğin yerden geliyor

Issızlığın ortası burası.
Gördüklerim kırlangıç göçleri.
Ateş böcekleri
Seni anımsatan ve senle anlamlaşarak
Karanlıkları dağıtan gece düşleri.

Irmaklara bırakılan boş şişeler gibi
Sağa sola çarparak sürüklenen
O düşler de olmasa
Ne yaparım

Sen olmadığın bütün zamanlarımda
Isıtmıyor ki yüreğimdeki kor
Işıtmıyor ki dolunay

Şimdi
Bir günah
Bir yalandan farksızca
Ruhunu ararken duyumsanan
Ve tene inceden inceden dokunan ellerin
Saçlarından süzülüp gelen başka bir meltem
Zeytin siyahı gözlerin
İlkyaz çağlalarından ayrık gamzelerin
Soluğuma sığınan nefesin oluyor

Tadın oluyor
Adın oluyor


Bildik yaz gecelerimizi ansızın karakışa dönüştürmek için
Değirmen taşları gibi sabırsızca dönen ıssızlığa katlanamıyorum

Sen hep böyle anlarda
Reveroleye son mermiyi sürerek umutsuzluğu
Şakağının tam orta yerinden vuran yoldaşım olduğunu kanıtlıyorsun

Vefa borcum bir kat daha artıyor şimdi sana

Söylemiş olmasan da
Biliyorum.

Necdet Arslan