Yine bir gece yarısı
Uykularımın bölünüp duygularımın içime sığmadığı
Efkârlı ve kederli bir zamanda aldım kâğıt kalemi elime

Bir elimde kalem, sana olan duygularımı dökerken dizelere
Bir elimde de sigara hasretini yudumlar gibi çekiyorum damarlarıma

Nereden başlayacağımı bilmiyorum
Sana hasret duygularımı bilmiyorum nasıl sıkıştıracağım önümde duran kâğıtlara

Sana hasret geçen her gün biraz daha çaresiz kalıyorum ya
Saçlarıma her gün birer beyazın daha gelip taht kurduğunu fark ediyorum
Anlıyorum ki sensiz hayatımın siyah beyaz Yeşilçam filmlerinden farksız olduğunu

Karşımda boy boy resimlerin,
Bakıp bakıp hasretini meze yapıp içiyorum
Bilmem bu kaçıncı sigarada

Dün yağan yağmurun altında dolaştım başıboş sokaklarda
Sanki sen vardın yanımda aldırmadım yağan yağmura ve soğuğa
Seni aradım bu şehrin boş kaldırımlarında

Uyku tutmuyor rüyalarımda seni arayıp duruyorum
En güzel hayalleri düşlüyorum seninle rüyalarda buluşmak umuduyla
Gel artık bitsin bu hasret gel artık bitsin bu yalnızlık

Bu arada kâğıttaki yazının rengi neden kırmızı diye sorarsan eğer
Demiştim ya seni anlatmaya kâğıtlar,seni yazmaya kalemler yetmez diye
Kalemi canıma batırıp yazdım gülüm
İçimdeki hasreti dışarı çıkarıp dizelere dökmek adına

Uğruna üç beş damla kanı feda etmek çok değil ki bana
İnan yanımda ol var ya son damlasına kadar dökerim yollarına
Yeterki sen gel yeterki bitsin hasret bu yeter bana

Gece yerini kuşluk vaktine bırakıp giderken
Uykularım yine firari sensizliğe özlem duyarken

Bilmiyorum bu hasret beni bir gün yakacak
Bu beden kendini sonsuzluğun kollarında bulacak
Son nefesinde senin isminle bu kalp seni unutmayacak
Seni çok seviyorum sevgilim

ZÜLKÜF KILIŞÇI