6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1452
Okunma

mor bindallılar salınıyordu
zamanın sarkacında
şaraplar sirkeydi
kandilimde yağ kara
elin kara,
gözüm kara
ve sen gecikenim
bir sus’un sonrasında gelirken dile
çatallı dünleri eğiriyordu örekeler
çile...çile
tortusu süzülüyordu eski sevdanın
sırnaşık belkilere
sevmek tekildi
boşvermişliğinin arkası yarınında
sevdam çoğul ikibüklüm
sevmek kasımpatı kokusu
gelincik kırmızısı
servi gölgesinde salkım buğusu
pamuk helva,horoz şekeri
haberci cemrelerin sonuncusu
sözü eskimiş tangolarda
iki geri,bir ileri
mor bindallılar salınıyordu
zamanın sarkacında
alnı kırışırken yazgının
zoraki gülümsüyordu
dayanabilen son sözcük
günün gözlerinde nem
ve sen bir tanem
gecikenim,
gelemeyenim
çile,çile düş örerken örekelerim
hâla özlemini dokuyordu
dokunmak ürküntüsündeki ellerim
Demir Mutlugil
5.0
100% (1)