15
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2275
Okunma

/Yasemen açmış rüzgâr
Nasıl uzanmasın ruhum kollarına…/
Gök bulutsuz
Mavi.
Ben yüzümü güle vermişim
Gülmüşüm.
Tut kalbimin yaprak yaprak ellerini…
Birazdan
Kıyıya vuran dalgaların sesinde kaybolan
Martıları izlemeye gideceğim,
Senden fotoğraf isteyip afilli.
Kaşlarını kaldırıp dudak bükeceksin…
Aynaların sen olduğunu
Nerden bileceksin?…
-Yasemen,
Sevgilim yanımdan taş sektirmeye gitmiş dalgalara.
Gazeteler onun gözlerini yazarken
Gemilerin, yük trenlerinin paslı karanlıklarında.
Ben çok acıktığımda
Unutup hâlâ,
İkimize diye alırken ekmeği…
Olmadığın kokudur şimdi yasemen!
Değmeyen ellerindir suyun yuvarlattığı taşlar!...
Kumda izi olmayandır ayakların;
Ve dalgası, saçların olmayan rüzgâr…
Seni gören yok benden başka,
Senden başka bilen yok seni yazdığımı…
Ne gitme derim,
Ne kal.
Öylece geleceğin tutar
Bir anda olmadığını görmem gibi…
Sevgilim
Bu yaz da geçiyor işte
Her şey sakin ve sessiz.
Fakat bu dalgalar,
Bu sabah vakti martıların sesiyle
İnsanların geç kalma telaşına mühürlenen şehirde:
Kımıldayan bir yaprak güneşle yansıyan,
Bir köy evinin avlusunda sedir, kırlentsiz.
Bir kuyu kadar hep içine dolan
Ve ipi kopan bir sandal denizde
Benim…
Ve
Seni bildim bileli
Buralar yasemen kokar…
ezgi ç.
13.08.2010
5.0
100% (11)