2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma

bir diğerimizi
hiç tanımamıştık
hiç sevmemiştik
- belki
bir an bile
çok zaman öncenin yürek kavgası
her doğan gibi yumruğu sıkılı
can pahasına / değer biçemediği canları
ölümün kollarında asılı
gençliğin deli fişek yanları
yaşamın zorluğunu istemedi
bir nüsha ömür defterlerinden
umutları sile sile
en sevdalı türkülerimiz de karışırdı bu havaya
tınıları -sızıları- aynı sesin penceresi
ağıt sathında kırıldı sazlar
önce notaların duygusu
ezgilerin yakışı sonra
geçmişin anonim dizelerinde
özgün hislerde yahut
ozanları -besteleri- öle öle
durdu ya sonra "vukuat" -saat- birdenbire
kimimizi o yere -mahşere- gönderdiğinde
kimimizin yanarken ciğerleri
kimimiz göz ucuyla konuşmalıydık
sus yapıştırdığında dile
ah !
işte
o zaman biz
zûlmün masum kıldığı binlerce kişiydik
sokaklardan -evlerden- toplanan
yaşı ve cürmü
davası ve görüşü
ismi ve cismi farketmeyen
"tam da" zamanında yetişmişti (!)
"tam da" işkence "kıvamına" göre seçilmiştik
rastgele tetiklenen "sürek avı"
huzur sağlayan cinnet
rastgele
ah !
işte
o zaman hepimiz
tek-tek "davaya" karıştırıldık
tanıştırıldık fasıl-fasıl
acı ağıtların ayyuka çıkamadığı dehlize
yüzlerini seçemediğimiz zifiri hücreye
saramadığımız yaralarımızla
adımız da ortaktı hem
beslenmeye değmeyecek meşgâle
ah !
işte
o zaman biz
dört bir yanımız hiyânet
dört bir yanımız sarılmış
dört bir yanımız korku
dört bir yanımızda panik
önümüzde belirsizlik
peşimizde kanlı gölge
altımız oyulmuş
üstümüzde çıkrık
ya kararsız darağaca
ya kördüğüm kuyulara çıkardı yol
hasılı acımasızca istif istif
toptan -çoktan- gömülmüştük çöle
bir diğerimizi
hiç tanımamışız
hiç sevmemişiz
- belki
yine
ama
değişmeli artık
değiş
vakti / geçmeden
bir an bile
ah !
işte
o zaman hepimiz
yarının o/nuru hatrına katlandığı
düş salkımı dallarımızı kıran
tahammül kalmadı teâmüle
taammüden tahakkümdeki
- bitmeli çile
bu yüzden iki kapılı evin
geçimli içini görmek için
acı anıların mirası uzanmalı vicdanlı ellere
hakikatın telini titretmeli
basar / ak / doğru zile
ah !
işte
o zaman biz
aynı gün
bu ülkenin evlâtlarına
kan doğrayan "bizim çocuklar (!) "
sapla samanı karıştırmadan
diyoruz ki ;
ey !
_kanlı satır_
ya-r /s/ ası zor tehcir
ey !
_yaz /g/ ılı vehim_
halka / sı dar zincir
/ netekim /
"güle güle"
.
.
.
yaralarımıza O / TUZ basmaya devam mı edecek ? !
.