2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1081
Okunma
Kuytu köşelerde saklananlar...geniş alanlarda şemsiyeleri açık bir koşuşturma yaşanıyordu
Taa uzaklarda ince tiz bir ses duyuluyor taze gevrek çıtır gevrek...
Arabanın silecekleri öyle sık calışıyordu, adeta yağmurla yarışıyordu
Yağmurun gözyaşları ötedeki ışıkları bir ressam edasıyladağıtıyor, yayıyordu
İçerde beş altı kişiydik, herkesin kendince telaşı bir amacı vardı
Yamaçların arasından ilerlerken sadece araba farları kırmızısıyla sarısıyla bir ebruli sanatıydı
Sanki tüm şehir ıslak cadır gibi çamurluydu
Egemin denizi oldukça bulanık ve koyulaşmıştı, mutsuzdu
Dalgalar sahile çarpıyor bir kaç kız cocugu ip atlıyor gibiydi
Palmiyeler bir o yana bir bu yana kızgın raksediyordu
Martılar, öfkeli denize inat gri görüntüye hala eşlik ediyordu
Derken tünele girdik, içersi de oldukca sıcak ve sessizdi
Buharlaşan camları sildim artık gün ağarıyordu
Uzaklarda hala sönmemiş ışıklar vardı...
Evet evet bu bendim İzmirdim
Çok kederliydim, ağlıyordum
Çünkü güneşimden ayrıydım...