Ey zamansız gelen sevgili,
Nasılda kırdın,
Yüreğimin pas tutmuş zincirlerini.
Gözlerini çekme gözlerimden,
Tutuklu kalmaktan yana gözlerim,
Razıyım...
Bir ömür boyu sürse de mahkumiyeti.
Bakışlarının sıcaklığında,
Erit beni.
Ey sevgili...
Nedendir ellerinin titremesi,
Yüreğinin yansıması mı bedenine ?
Yoksa,
Beni kırmamak için mi endişesi .
Sakın korkma,
Olmasın kuşkuların benden yana ,
Ben, bu okyanusa açılırken,
Yüreğimi yelken yaptım.
Hani olmasa da küreği..
Ey sevgili,
Henüz sadece içimde yaşarken,
Kısa ayrılıklara gebeyim senden.
Gideceksin meçhule,
Gözlerim boşluk da , yüreğim sendeyken ,
Aklına düşürecek misin beni?
Ey sevgili,
Gidişin nasıl ölüme eş ise,
Yeniden doğuşu olacaktır geleceğin günün özlemi.
Tohumu yeni atılmış bir tarlayım,
Dilediğince sür beni,
Ne olur kurutma,
Yeşermeye yüz tutmuş aşk filizimi.
Verecek bir damla can suyun yoksa,
Kökümden kopart beni.
Ey sevgili,
Sana sevgili diyebilmek bile,
Kırk yıllık ibadet gibi.
Beni sensiz bırakma,
Sadaka değil isteğim,
Bu gönlümün senden aşk dilenmesi...
Ey sevgili...
Yoksa yüreğinde yerim,
Derin bir çukur kaz geldiğinde,
Gömersin içindeki beni....