28
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2594
Okunma

tanıdık bir ses tırmalarken kulağımı
ben sağır kalmayı seçiyorum
gidesim yok
yerimi alasım yok işte o tahta sıralarda
buğulu bir koku o bilmediğim kıyılarına çeker beni
sırtımda koca bir ders günü
gözlerimde ise mavi bir rüyanın uyanışı
ayaklarımı takip ediyorum
önce bir minibüste, bir öğrenci Üsküdar dediğini hatırlıyorum
tutunmakta zorlandığım bir kalabalığın içinde başlıyor seyirim
anneme söylemeden , babamın korkusunu içime sindirerek
kaçak bir günün tohumlarını atıyorum toprak bedenime
hey gidi özgürlük hey diyorum . . .
yürüme mesafesi her an kısalırken
içimde eridiğini hissediyorum buzlarımın
evet bugün okulu astım
ve ruhumun şiirlere borcunu ödüyorum
satır satır düşüyor sözlerim denizin dalgalarına
kaşımda kız kulesi
elimde ise bir simit parası
ama ben bir fincan çayı tercih ediyorum
yudumlarım zevki sefada
bilmiyorum kaç saat oturduğumu
kaç kelimenin ardında kaç satır düşürdüğümü
bildiğim bu kaçamak iyi oldu
kırılan sadece okul değildi
sıra arkadaşım Melike de nasiplenmişti bensizliği
neyse; bugün de fitilini çekiyordu yavaş yavaş
umutlarımı sulayıp yola çıkma zamanı
kahretsin... :)
yol param kalmamış
ama neyse ki ayaklarımdaki sabır ve gücün bittiği yerdi benim evim
26/07/2010
12;00
eMİNE
5.0
100% (20)