Arayı arayı, dünyayı dolaştım ben
Yunus dostu aradım, bulamadım ben
Her yüzüme güleni, dost sandım ben
Düş’de gör derlerdi, inanmazdım ben


İlaç, merhem oldum yaralarını sardım
Yüzüne rüzgar oldum, saçlarını taradım
Güneş, bulut gölge oldum yaranamadım
Ardımdan vurdu beni, vefasız dostlarım


Baş tacımsın diye, divan durduklarım
Binbir çiçekten, başına taç yaptıklarım
Dost zannedip, kapusuna kul olduklarım
Şu yalan dünyadaki, yalancı dostlarım


Elde servet kalmayınca, olmaz soranın
Düşenin dostu yoktur, almazlar selamın
Ömrümün, ilk baharında, ağardı saçlarım
Çilingirli kapuları, kapattı yüzüme dostlarım


Helal’dir diye, sattın, gümüşü altına
Bir kıvılcım, yeter’de artar saraylarına
Dünyada kalır, güvenme güzelliğine malına
Mahşer günü, yapışacaklar mutlaka yakana


Gün gelir, tersine döner devran
Zamansız yağan yağmur, olur derman
Eğik başlar, yaptıklarına bin pişman
Virana dönmüş, saraylar toz duman


Hırs uğruna ettiğin, bunca servet
Yalancı dünyada kalır, şan şöhret
Hangimiz haklıydı, neden ettik nefret
Ölüm korkusu sarınca, kopar kıyamet


Sen duymazsın, verecek selanı imamın
Merhumu nasıldı, soracaklar hali zaatın
Musalla taşına konulunca, nacizane naaş’ın
Nasipse kefen, kılacaklar iki rekat namaz’ın

_____________Mehmet İnal ____________
_______________ŞAİR 15 _______________

________İnsanlar yaratılış sıfatıyla üç guruba ayrılırlar

________Birinci gurup gölge gibi, Her’zaman yanındadır
________İkinci gurup menfate dayalıdır, İstenince aranır
________Üçüncü gurup mikrop gibidir, Her zaman heryerde bulaşır
_____________________________________________________________