Ağlamakla başlar hep ömür denilen zaman,
Henüz görmeyen gözden damla damla yaş düşer.
Ağlasan da, gülsen de döner bu ilahi devran,
Yaşayan her bir kula nefsiyle savaş düşer.

Umut bedesteninde geçmez para da, pul da,
Ne kadar satılsa da azalma olmaz malda,
Hasbelkader çıktığın hayat adlı bu yolda,
Kimi aheste gider, kimine telaş düşer.

Öyle sözler vardır ki, ipe verir canları,
Zamansız suskunluklar, artırır isyanları,
Hatırladıkça bir bir boşa geçen anları,
Boğazın düğümlenir, bağrına ataş düşer.

Zamanın kıskacında sardıkça derin efkâr,
Avare yüreklere sığmaz aşk denen esrar,
İnce bir çizgi ile zarardan ayrılır kâr,
Miras diye payına beş metre kumaş düşer.

Bazen ilahi aşkın önüne geçer heves,
Bazen de sabır olur, kafes üstünde kafes,
Emr-i Hakk vaki olup terk edince son nefes,
Üstüne kara toprak, başucuna taş düşer.

HALİL GÜRKAN