0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1385
Okunma
Haziran sonu: 2010
//Kor ateşler içinde yatıyorken upuzun; başımda bekliyordu…//
Elinde kılıç yoktu boynumu vursun
İlmekli halat yoktu darağacı kursun
Baktım ellerine aynı ben
Gözleri kırmızı değildi aynı sen
Yabancı değildi biliyorum
Biliyorum o da bizden
Ama başımda bekliyordu
Hadi diyordu ikide bir
Hadi can
Gidelim buralardan
Kimsin diyemiyordum kendisine
Diyemiyordum nereye ve niye
Bilmem ki acelesi ne
Israr ediyordu hep kalk diyordu
Kalk hadi hey
Hadi gidelim diyordu leylim ley
//Ak toprak boyası dört duvar, çırçıplak. Tavan, kırmızı çamur sıvasıydı ve çok yüksekteydi. Bir döşek vardı yerde. Yer topraktı ve üstündeki döşek sarı bir yaprak. Yel yoktu odada. Hava durgundu. Ama döşek, altında su varmış gibi usul usul sallanıyordu. Bedenim, sudaki sarı yaprak üstüne düşmüş kuru bir çöp gibi kıpırtısızken, ruhum yükselmiş tavan altına; ikilemler içindeydi. Gitsem mi acaba, kalsam mı der gibi…
Gitmek mi zordu, kalmak mı?
Zor tabii, ikisi de zordu…
Gece olmalıydı, evet. Çünkü kandil, is çıkararak ışılamaktaydı. Duvar diplerine dizilmiş insanlar görüyordum sisler içinde. Ve dilleri sus olmuş çaresiz, elleri dizlerinde. Arsız bir ölüm, küçük bir odanın içinde…
Ne yapsınlar çaresiz, bekliyorlardı titreyen yürekleriyle…//
Sakalı yoktu çenesinde, kır keçi gibi
Kulakları sivri değil, ovaldi biz gibi
Çirkin değildi yüzü
Dili tatlıydı
Hadi diyordu ver elini
Ver gidelim leyli leyli
Bu defter kapansın diyordu
Kapansın an evveli
//Kim bu diyemiyordum kimseye. Kimse de bilmiyordu bunun zoru ne…//
Öyle baktım gözlerine
Bildim dedim sessizce
Bildim bildim sensin
Hiç sırıtma Azrailsin
Can ister cancağızın ama
Erken geldin bilesin…
Bir uçurtmam oldu da uçurdum mu semalarda
Bisikletim var mıydı üçteker
Elimde gül kokulu cam şeker
İskarpinlerim oldu da gezdim mi toz yollarda
Ya sarılıp da öpenler
Koçum tosunum diyenler
Gelip sordun mu o zaman
Mutlu muydum çocukluğumda
Sonra damat mı ettin beni smokinler içinde
Kutladın saadetler mi diledin
Hüzünlü gelinin duvaksız düğününde
Mendil sallayıp halay mı çektin
Ya sonra
Daha sonra
Gelip sordun mu o zaman
Mutlu muydum yaşantımda
Şimdi kor ateşler içindeyken halsiz mecalsiz
Elim kolum bağlanmış kalmışken çaresiz
Dikilmişsin başıma
Hadi hadi
Sıkboğaz edersin arsızca
Git başımdan git
Daha yaşayasım var benim
Ve yapacak işlerim
Hadi bazıları neyse ne de
Bilmez misin iki fidan diktim gözbebeklerime
Bilmez misin göz nuru gerek büyümelerine
Önce kök salacaklar
Sonra güneşi görüp uzayacaklar
Dallanıp budaklanıp yapraklanacaklar
Çiçek açacaklar sonra
Meyve verecekler bana
Git başımdan git
Git canımı sıkma…
7/Temmuz: 2010
//Cehennem sıcağı bir yerde ve yüksek merdivenin tepesinde...//
Şiir yazmıştım efendiye
Demiştim git başımdan diye
Kızmış
Daha üç beş gün geçmeden
Bu sefer geldi görünmeden
Merdivenden itti beni
Ulan dedi inatçı keçi
Düş bakalım da ölme
Düştüm ama ölmedim
İnat ettim direndim
Burnum kolum kırıldı ya
Kına yaksın biyerine…
//Ölüm arsızdır. Zamanlı zamansız gelebilir. Direnin, dikleşin kendisine…//
Tevfik Tekmen. 13/Temmuz/2010 Lüleburgaz*
5.0
100% (1)