Hüzünler şehrine nuran-ı yolculuk
Bir meleğin kanatlarında
Üryan duygularda şafaklar söktü
Parmak uçlarım düşlerime tutundu
Âb-ı hayat sığınağım yüreğimin
Kanyonlarında.
Yüreğimin serkeş haykırışında
Kuytuları zul bir
hayatın pişmanlığında gizli.
Çekildi bengisu damalarlarımdan
Gecelerimi sensiz tüketirken
Hüzün şarkılarında kayboldum
Özlemim, aşkımın kıyımından
Derlediklerim.
Dalışlarım yasaklı düşlerimde giz
Yüreğimin en ücra köşesinde
Masum bir serzeniş.
Aklıma her düştüğünde
Durgun denizin suskunluğunda
yüreğime ektiğin sevgi
tohumlarına sarılırken
Aşkımı da büyütüyor.
Kâğıda dökülen mısralar

Avuçlarımda, avuçlarının sıcaklığı,
yüreğimde,
yüreğinin sıcaklığıyla uyanırım her sabah
Saba rüzgârı eserken penceremden
Sarılırım yalnızlığıma.

Senden bir sesti beklediğim
Aşkımın kabulünü istemiştim, ama
Bir yanım boş, yoksun yanımda.

Günaydınlarını,
Gülümsemelerini,
İçten sevgini arar oldum,
Zor alıştım yokluğuna
Gitmek ne kadar da kolaymış
Bir işaret bekledim
Geri dönüşün için.

Bunca yaşananlar kolay mı silindi,
Kapıyı vurup çıkmanla
Kala kalmıştım ardından
Bu sevdanın mekânı
Yüreğin değilmiş meğer,
Kendimle yüzleşirken
Sensiz geçen günlerime
Yanıyorum hala.
Son damla yaşım da, kurudu
Akmıyor artık gözyaşlarım
Tükendi son durakta umutlarım.

Sinemi kavuran sensizlik
kıvrım kıvrım kıvrılır
kalbimin kuytularında.


Yasaklıyım Sana
13.07.2010-5.30