1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1010
Okunma
Çök olduğun yere yavaşça yorgun bedenim,
Yılların benden götürdüklerini sorgula aklım
Kendi iç dünyama bile tuhaf gelir nedenim
Her akşam gün batarken guruba takılır aklım
Tepelerin üstündeki masum kızıllık var ya
Yüzüme kaş çatar da batar içimde dünya
Kaybolur göz önünden, istikbalim kaybolur
Yavaş, yavaş karanlığa çıkar gördüğün rüya
Ayaklarım vücuda isyan edip gitmiyor
Gönlümde yanar hasret, bir türlü tükenmiyor
Ruhumdaki kasvetler öylesine büyümüş ki
Beynimde çakan şimşek yolu aydınlatmıyor
Artık yediklerimin, hazzı gelmez dilime
Hiç mecali kalmamış, üretmiyor kelime
Kucaklamak mümkün mü onca güzellikleri
Kopmaz açılmış güller, diken batar elime
Bacaklarım sızlıyor, için, için uyuşup
Sanki kan dolaşmıyor, damarları tıkayıp
Zıplardı bulutların üstüne bir zamanlar
Aya fetih yapardı, yıldızlara ulaşıp
Diken gibi saçlarım, döküldü artık kel’im
Birazcık yol yürüsem tıkanıyor nefesim
Yolların büküntüsü, gün geçtik çe artıyor
Kaldıramam bu yükü, büküldü artık belim
Zikzaklarla geçen bu ömür artık bitecek
Zikzaklar çizen ecel, şu kapıdan girecek
Köşe başlarındayken, bakıyordum ardıma
İnanırım virajı benden önce dönecek
05.07.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
5.0
100% (1)