5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1775
Okunma
Son vedalar sonu değil tüm yaşanmışlıkların
Hoşça kal deyip gidişler
Başka eller, başka gözler, başka sarılmalar
Bitişi değil hiçbir başlamışlığın…
Anlatacak çok hikâyem var sana…
Dinleyecek gücü var mı pişmanlığının?
Sen başka gönüllere yol aldığında
Bakmadığın ardında kalan ben
Zamansız bir infilakla
Paramparça olan hayallerimi süpürüyordum
Gururumun sükûtuyla.
Sen giderken ben geri dönüyordum
Arda kalanlar durağına…
Günlerce uyudum, gecelerce hıçkırdım
Bakmadım telefonlara
Takvimleri saymadım
Gelip geçen mevsimlere aldırmadan
İlkbaharın ortasında kara kışlar yaşadım
Üşüdüm yokluğunda, çok üşüdüm…
Çiçeklerini koklayamadan yiten bahar
Ardında sakladığı yazı getirdi evrene.
Çıkardım gar dolaptan
Giyilmeyi unutan rengârenk elbiseleri.
En kırmızısını giyinip üzerime
Yürüdüm tüm renksizliklerin üzerine…
Kabullendiğim gidişinle canlanan umudum
Yeni hoş geldinlerle süslendi.
Her hoş geldin yeni bir hoşça kala varırken
Gülümsedim…
Gözyaşımı göremedi senden sonra kimseler.
Gidişini kabullendiğimden beri
Sol göğsümün altında yırtılan cepte
Hoş geldinleri, hoşça kallara ilikliyorum.
Bu gün ise anlatacak hiçbir şeyim yok sana…
5.0
100% (2)