sana ve sana birde sana başka hiç beni biraz anlasana seni sana anlatmakla meşgulüm
ben sana senin için mecburum için için ağladığın için yokluğumda çünkü üşütürsün biliyorum
mecburum gayrimeşru sevmeye seni belki eşkiya denir belki firari kaçak yaşamak uğruna senin mecburiyetten değil çaresizlikten bir sen daha yok çünkü mecburen seviyorum seni
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
cüneyte hoca haklısınız benzemiyor ama başlığın aynı olması bile şiirin izini değiştiriyor. Aynı isim verilen şiirin bence en az onun kadar ustaca olması lazım. Sizin şiirinize kötü demiyorum ama ustaların şiirleri her zaman başkadır.
Tatvanlı cüneyt gerçekten samimi bir şair dostumuz. Bir şiirine yapısal olarak yaptığım bir eleştiriden sonra, bana özel mesajla teşekkür etme inceliğini de göstermişti.Şiirinde başlık dışında bir alıntı yok. Başlıklar bazen benzeyebilir. Gurbet, veda vs. adlı bir çok şiir bulabiliriz. Tabi bu şiirin başlığı üç kelime olduğu için Sayın Yönetici'mizin dikkatini çekmiş olmalı. Şair de başlığı değiştirmiş. Herkes iyiniyetli olunca problemler kısa sürede çözülüyor. Şiirdeki "meşkulüm" kelimesi meşgulüm olacak. Yöneticimize dikkati, şaire ise samimiyeti ve eleştiriye açıklığı için teşekkürler.
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
Attila İLHAN
Herkesce bilinen bir üstadın şiiridir. lütfen başlığınızı yıldızla işaretleyip, şiir altında şairin adını belirtin... ki bence komple başlığı değiştirin. Başka bir isim verebilirsiniz şiirinize
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.