2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1679
Okunma

Bir akrebin yuvasına, yağmur yağar su basar
Anladı ki boğulacak, kurbağaya seslenir
İkna eder yalvarır da biner sırtına yaşar
Ve tam gölün ortasında, sokar kanla beslenir
Kurbağa der anlaşmıştık sokmayacaktın beni
Bir yanlışlık oldu diye birazcıkta hislenir
Ah der akrep affet beni, tıynetim bu nedeyim
Keyif çatar doyar karnı arkasına yaslanır
Kurbağa da mecal kalmaz, uyuşur en sonunda
Akrep ise sarhoş olur, mal ve mülkle kaslanır…
Örtülü bir savaştasın unutma ey milletim
Bilirim seni kahreden içindeki illetin
Savaş demek şehit demek kaderin cilvesi bu
Züğürt birkaç çapulcunun bil vatan hevesi bu
Biraz daha gayret hele zevali görsün Şaron
Yaptığından hayâ etsin senden olan taşeron
Bu günler de gelir geçer yakın açılır önün
Karkas ağacını bul da olsun hemen düğünün
Demek ki doğru yoldasın düşmana dönük yönün
Dünya sana hiç gülmedi bugün de öyle günün…
Bu hikâye anlatıyor, hilebaz Yahudi’yi
Hatırlatıyor bizlere nankör kara kediyi
Kırdı geçirdi dünyayı son yüz yılı kararttı
Demek ki şafak sökecek karanlık ondan arttı
Gördü ışığı da zalim iştahını kabarttı
Uydusuna emir verdi Mehmetçiği tarattı
Ama bu sefer kaçış yok helak olup gidecek
Cehennemin en altında davarını güdecek
Zehrini zerk ettiği bu halkın kanı boğacak
Yüz yıl önce batan güneş daha güzel doğacak…
Kurbağa zıpkın yedi ya ama daha ölmedi
Süründü bir koca yüz yıl neşelenip gülmedi
Kanı ise düşmanını sarhoş etti kıvranır
Gözü dönmüş, her millete ondan böyle davranır
Irkçılık ateşi ile bölüp yendiği halklar
Uyanıyor artık yetti yakındır onu paklar
Ya iman ve yahut ölüm denilecek gün yakın
Hakla batıl çarpışıyor devam ediyor akın...
Salih Yıldız…19.06.2010
5.0
100% (3)