Büyük meşe ormanında keşfe çıktı yüreğim
Meraklı bir minikçikti benim narin ereğim


Varlığın adasında satılan taze ekmeğim benim

İntizârın yokluğunda ruhlarda kara ağladı saçlarda beyaz
Mor ufuklu gökkuşağım ne olursun gül biraz
Bir bayram havası çalsın eski dostumuz üç telli saz

Rengi mâi ve siyah olan gri böceğim benim

Ayak sesleri geliyor kararsız adımların
Sarhoşluk var kaldırımlarda
Yalnızlığın uykusu vuruyor öksüz çığlıklarla
Ortalıkta hayalet gibi dolaşıyor hasret
Galip gelmenin sevincini yaşıyor nefret

Urgan takılıyken de gülen kılavuz çiçeğim benim

Mekan ötesi bir gece…
Yağmur damlalarının dibine gizlenmiş kumlar tane tane
Çöl sıcaklığı vuruyor göle
Gözlerim yorgun saatlere dayanamayan bir yetim
Deli boranlarla yanmış ciğerim
Ben suya sevdalı narin şelâleyim

Vurgun yiyen gönlümde sıcak yemeğim benim

(ATAKUM-HAZİRAN/2010)


Dursun Tiftik