Dışı albenili,içi zehirli
Pervasızca konuşuyor vekili
İstekler sınırsız,önceden belli
Gittikçe uzadı hainin dili

İmralıdan çıktı yol haritası
Biliriz kimlerle var bağlantısı
İçindeymiş bunların hep alacası
Yüze çıktı şimdilerde foyası

Yiğitleri hesapsız ateşe attık
Dağdan inenleri meclise kattık
Sonra da düşmanı dağda aradık
Başımıza derdi kendimiz sardık

Mutlu azınlığa mühürü verdik
Bedenleri ruhu hep mühürledik
Mezara dikilen taşlara döndük
Neler oldu bize yanarken söndük

Ülkemde kıyıldı güzelliklere
Bağımız bahçemiz serildi yere
Yeter artık yeter kurudu dere
Bağlandı kolumuz var mı bir çare

Anadilimize harfler kattılar
Anayasamızdan madde attılar
Gizli oturumda imza attılar
Milli birliğimi baltaladılar

Öyle senaryo ki yazanı belli
Oynayan,figüran,seyirci belli
Ortada vatanım pasta misali
Pay edip bölmeye kalkışan belli

Görünen manzara yürekler dağlar
Ağlar analarımız durmadan ağlar
Karşıdan düşmanım gülerek bakar
İçimdeki düşman kınalar yakar

Dallara can gelse boyun bükmesek
Ses bulsa sesimiz dağları delsek
Düşmanın postunu yerlere sersek
Çekilen çileye artık son versek

Felaket tellalı değilim ama
Göz görünce yürek dayanır sanma
Dertlere bunlardan hiç deva umma
Karagün kararıp kalmaz daima

Zeynep EROL