7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1244
Okunma

MUHANNETSİ GİDİŞİN
Tek yürekle biz olup maddelerden azâde
Yeryüzünden koparak arşta âlem yaşadım
Isındıkça yüreğim, zirveler çekti beni
Orda kalırım sanıp hayatı alkışladım.
-Nakışlanan bakışın, hepsi benimdi benim!
-Zerrelerim mutluydu yükselirken bedenim!
Düşüyorum şimdi ben, o yüce kaf dağından
Bir şehir kaydı sanki ayağımın altından
Zehirliyor kanımı muhannetsi gidişin
Ruhumu yerden kesen gelişinin ardından
-Senin de kopuyor mu kütleler yüreğinden?
-Yer yarıldı ben kaydım ayrılıp da giderken.
Somurtuyor karşımda mutsuz şimdi o resim
Kavuştu bak dişlerim, gelmiyor ki gülesim
Böyle uyanmak olmaz neden efsunu bitti?
Rüya imiş yaşanan geldi geçti bir mevsim.
-Anladım ki sevdiğim sen olmuşum ben meğer
-İrtifa kaybediyor artık bütün değerler
Gidişinle boşaldı, kimse yok bu şehirde
Yeniden dolar mı ki bir gün olur gelirde?
Sabır zincirleriyle bağlanan ayaklarım
Zirvelere bakındı: “ şimdi nerdeyim nerde? ”
-Ellerim iki öksüz sarardı yaprak yaprak
-İçimde ışık söndü gözlerime iyi bak!
Bir daha seyredeyim diye izlerken seni
Yutkunan gözyaşlarım o an susturdu beni
Sen duymazsan sevdiğim kim duyacak sesimi?
Akıp gitti ardından mutlu gözün güleni
-Mecburiyet yoluydu, demedim ‘gitme! ’ diye
-Dönüşü mü olur ki? ’Vakit geçti’ desene!
Tek bedenle ısınan dünya soğuk, ışık loş
Mânâlara ne oldu? Altı üstü hepten boş
Evren acı çekiyor tıpkı yüreğim gibi
Vurgunu dünya yemiş, elâlem benden sarhoş!
-Neylersin aziz dostum her şey yalancı, fâni!
-Başlar ve biter böyle mutluluğun tarihi!
ASUMAN SOYDAN ATASAYAR
2010-İstanbul
5.0
100% (3)