3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1867
Okunma
Ellerim üşüyor uzanınca kâğıda.
Hapsettim dilimi sözcüklere, sözcükleri gözlere, gözleri umutsuz yarınlara.
İki damla yaş süzülse adına, iki damla daha peşinden dökülür utançtan neden utandığımı bilmeden...
Seni sevmekten mi korktu bu gönül senden yana sevilmekten mi bilmiyorum?
Bir kargaşa girdi şimdi satırlarıma. Hasret boyadı kelimelerimi özlemin süsledi hislerimi.
Ama bir sana diyemedim asıl söylenmesi gerekeni.
Zaten tek muhatabı sensin başka kime diyecektim ki?
Kaçtım, kaçıyorum ve bakalım daha ne zamana kadar yakalanmadan devam edebileceğim?
Dilerim mutlu ol bende göreyim mutluluğunu. Hiç değilse duyayım. Yeter bana bunu bilmek…
Sevda iklimlerini doruklarda yaşarken
Söyle aşka ağlamak kime düşer nezdinde
Bensem katili dünün bugüne hicran eken
Kısasa kısas iste hakkın var buna dinde
Kararmış dünya gözün pembe görür meydanı
Yıldızlar açıkladı dilindeki nihanı
Akıtmak zor değildi damarımdaki kanı
Kuru sevda suyuyla dolu kuyu içinde
Atiye tebessümü kaybetmiş dudaklarım
Kahır yüklü kelamlar işitti kulaklarım
Kıyamam gül yüzüne hayalimde saklarım
Bir yanım İstanbul’da öteki yanım Çin’de
Kaydım, gökten sandım kendimi meğer yerdeymişim.
Kolumdaki rüzgâr
........ peşimdeki gölge
..........önümdeki zaman dostmuş acıma.
.......o da akıp gitmiş her giden gibi kasvetli
....kalmışım bu yolda yine yalnız başıma
HaYaL//
5.0
100% (1)