18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2313
Okunma

Önce,
Beyin kıvrımlarıma düştü söylemler
Farklıydı çünkü yapılan eylemler
Ardından şiddetli bir şamar, usumda patlayan
Düşündüm
Şaşırdım sonra,
Ya ben farklı algılıyordum içinde bulunduğum resmi
Ya da o resmin bir ucu yanık
Diğer ucu ise açık, yürü yürüdüğünce
Her düşünce kıvrımım aslında buldu bir sanık
Çıkartmak istedim oradan, nafile!
kesti sesimi uyanık.
Meğer ne çokmuş sahte kabadayılar
Bu yüzden güçlü olurmuş
Kalabalıklaşınca ayılar
Alkış mı? gırla yine
Hani o önceki gibi
Hâşâ peygamber gelse belki bu kadar olmaz cinsinden
Köşemde izlerken bu tabloyu
“Ne acayip” dedim
“Garip bir kamuoyu”
Ülkem ayrışımda tam bir mısır çarşısı
Anaların gözyaşları her gün akar
Resimde gördüklerim ahmakça bakar
Açlık, işsizlik ocaklar yıkar
Peki,
“Bu ne perhiz, Bu ne lahana turşusu”
Derken inceden bir sızı
Belki geleceğin sağrısı
Ya da ne kadar bağırsam da
Sesimi duyuramamak sancısı
Düşüncelerim vursa da usuma
Kifayetsiz kaldı söz
Yandı ateşim
Yine bende olacak köz.
Acımın resmini çizdim şiirde,
Kanıyordu hece hece
Kesik kesik oldu beynimdeki resim
Tırnaklarımda hissettim acıyı
Geçmez bilirim ağrılarım,
Kıpraşmakta halen sağrılarım.
Dünden bana kalan
Yanan közlerimin artık tozları
Bir de,
o resimdeki çaresizliğin tırnak izleri
Cemil YILDIZ
04.06.2010
Değerli ablam Niğmet yıldıza seslendirme için teşekkür ediyorum.
5.0
100% (11)