Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Abdülkadir Kalay
Abdülkadir Kalay

BİR ESKİ İSTANBUL MASALI

Yorum

BİR ESKİ İSTANBUL MASALI

( 1 kişi )

3

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

1652

Okunma

BİR ESKİ İSTANBUL MASALI

Bir eski İstanbul masalı kahramanı,
Kaldırmış aradan zamanı ve mekânı,
Dolaşıyor dar ve kıvrımlı sokakları.

Gözleri hayretle,
İzliyor yangına giden tulumbacıları.
Zaptiye arıyor yangına sebep olanları,
Elinde körüğüyle kıvılcıma ateş sunanları.

Peki ya, ben ne olacağım?
Görmüyor musunuz ayaklı yangını?
Beyazıt kulesi edemedi mi farkı?
Nereden çıkar sandı bu dumanları?
Ney’in sedası ateş olup kime sıçradı?
Yaktı kül etti garip kuşun yuvasını.

Ne yapsın?
Yanan yürek arıyor tulumbacısını,
Tulumbacı mı koşup bulurdu yangını?
Yoksa yangın mı arardı tulumbacısını?

Neredesin be tulumbacı?

Böyle yangın görmedi İstanbul, İstanbul olalı,
Yoksa senin bundan haberin mi olmadı?

Sordum seni saltanat kayıkçılarına,
Dediler ki ’istersen sen bir de Sadâbad’a uğra’
Haliç yoluyla gidiyoruz biz Eyüp Sultana.

Sadâbad’ da yoksun Nakkaş Baba’da da,
Bir neyzenden başka kimse yok orada.
Dayanmış bir mezar taşına,
Boynu bükük, gönlüne bakmada.

Biri daha var ileride Yasin-i Şerif okumada,
O da başladı ’selam ün gavlen’e gelince ağlamaya.

Kime sorayım seni?
Haber alamadıktan sonra,
Göz yaşlarım anlatıyor seni,
Düşüyorlar yangının tam ortasına.

Artık son bir umutla gidiyorum sana bakmaya,
Belki de son kez uğrayacağım Süleymaniye avlusuna,
Orada bana yer yok mu yumuşacık kucakta?

Geçemiyorum,
Kapamış yolları Yeniçeri kazan kaldırmada,
Onların derdi de,
Hiç bir zaman olmayan hoşafın yağında.

Açın yolları beni bekleyen var o avluda,
Şikayet mi edeyim sizi Kanuni Sultan Süleyman’a.

Ben gidiyorum orada kandilleri yakmaya,
Teker, teker mahyaları dolaşmaya,
Saflara karışıp esrada yol almaya.

Karışmak istiyorum yanan kandillerin dumanına,
Yol bulup gitse yüreğim Süleymaniye’nin is odalarına,
Sesimi çıkarmam saklanırım ben orada,
Ta ki bir hattat kazıyıp, ben benden alınıncaya.

Assın beni Surre Alayı’nın develerinin boynuna,
Onlarla gitsem Hicaz’a, yerim deve boynu olsa da,

Kızarlar mı bana kandil yağı katranına karıştığıma?
Mürekkep olur muyum o yollarda çalkalana, çalkalana?

Misk-i amber mi, bezir isli siyah mı, safranlı siyah mı- kırmızı mı?
Olsan, olsan olacağın ancak kurum karası.

Zaman gelip o mürekkep hokkaya konulunca,
Kamış kalemler o hokkalara batırılınca,
Yazı denilen artık san’at olunca,
San’at hüsn-i hat’a kavuşunca,
Ben belli oldum ’vav’ ın ucundan kayınca.

Hatayı aradı hattat kalemin ucunda,
Hata ne sende hoca ne de kalemin ucunda,
Hata kendini mürekkep sanan bu âciz adamda.

Hürmetkâr hattat levhadaki hatayı dilinle yalayınca,
Acı bir tat oluştu dilinde, damağında.
San’atın sırrı âşikar oldu hokkada saklanana,
Ne mutlu; bir deyimin hikayesinden anlayana.

Ey Hattat!
Benden selam söyle o tulumbacıya,
O beni arıyor, bense hâlâ onu aramada,

Ver ona benden bir hediye olsun bu levha,
Assın beni artık odasının duvarına,
Baktıkça hatırlar belki yangından geriye kalana.

Masal kahramanı muradına erememiş olsa da,
Biz hazırlanalım kerevetine çıkmaya…

Abdülkadir Kalay

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Bir eski istanbul masalı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir eski istanbul masalı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR ESKİ İSTANBUL MASALI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ayşe1
ayşe1, @ayse1
5.6.2010 13:45:10
5 puan verdi
Özgün anlatımlı güzel İstanbul şiirinizi kutlarım.
Selam ve saygılarımla.
YUSUF  BİLGE
YUSUF BİLGE, @yusufbilge
5.6.2010 02:02:09
Tebrikler... Okunası bir öykü hem de şiir diliyle. Kaleminize, yüreğinize bin bereket.
YILDIRIM GÖNÜL ALAN
YILDIRIM GÖNÜL ALAN, @yildirimturk
4.6.2010 21:49:07
mütiş bir şiirdi begeni ile okudum kalemın daim olsun saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL