37
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2625
Okunma

Göz göze geldiğimde bakışından gam yağar
Dokunan parmakların tenimden hicran sağar.
Kelepçelenir harfler defterde satır satır
Ne çılgın kelimeler ne heceler anlatır
İster bele sözleri ister uykuya yatır
Zor olacak söylemek ama başladım madem
Anla beni can tanem yetersizdir ifadem.
İlkbaharın koynunda çiçek açarken hasret
Derim kendi kendime; “Haydi çabala gayret
Kaldır tüm engelleri azat eyle sözleri
Akıttığın sel ile söndür artık közleri
Yansın hasetle bakan yad ellerin gözleri
Özlem defterini yırt, parçala yakıp kavur
Yasaklı sözcükleri kalan küllerle savur.”
Yağmur büyüttüm sana çıldırırken bulutlar
Topraktan kokun esti kaybolurken umutlar.
Bilirim damlalarla geleceksin sen yine
Verdiğin cefan bile bana asıl hazine
Asla şikâyetim yok senle varım aksine
Firkat bahçelerinden vuslatı deren benim
Dikenini yolarak eline veren benim.
Eski takvime inat anı parçalayan an
Bilirim ki yok olur senin geldiğin zaman.
Altındaki küheylan uçmalı rüzgâr gibi
Korlanıp alevlenip içimi yakar gibi
Yağmalısın ruhuma göklerden akar gibi
Buz dağını eriten kavuran sıcak sensin
Acısına razıyım bağrımda bıçak sensin.
Sensin ey kara gözlüm gül yaprağı yanaklım
Sensin ey derbederim sensin içimde saklım.
Sel değil çavlan değil Nuh’un Tufanısın sen
Düğümlenen çığlığın sessiz figanısın sen
Dal değil çiçek değil gönül fidanısın sen
Sensin ey can ışığım ayrılık gelir geçer
Gel artık nura gark et içimde saplı hançer.
AFET KIRAT
5.0
100% (22)