4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1539
Okunma
MEŞK-İ GÖNÜL
uçurum kalıntısını silen rüzgâr
rüyasını tütsüledi ilk defa, yüreğe aşı
dedi kadın, sus! bitmesin son ağrın ağrıma
meşk’i gönlüme savur, külün ezgisini yanığa
üzerinde sabahın seher kabarcığı
hafiften patladı önce, aksülâmel’den esinti
nehrin örtüsünü dalgalandırdı, yüzüne doğru
gölgesini gerdi bulutun, doladı ipi budağa
terini sildi yaprağına, gülüne değdirmeden
biçti orağın keskin ucundan pür köpük
gözyaşını damladı, emanet bir yarada
kavasya sürdü narasına, öpüşünü katık etti dudağa
Mühür Dergisi Mart/ 2009
5.0
100% (5)