2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1000
Okunma
Bir gün yolun Anadolu’da bir işçi şehrine düştüğünde
Güneş’in esmerleştirdiği küçücük bir ırgat alın terini sildiğinde
Dondurabilip o kareyi beni hatırlar mısın,beni sorar mısın?
Ben söyleyim;başkalarında duyup da kahretme
Bir türlü sevemediğin adam en yakın yerin bile çok uzak olduğu bir yerde
Evlenip mutlu bir yuva kurduğunda
Hele birde oğlun olup,tebessümle kucağına ilk aldığında
Adını CAN koyar mısın?
Onun mis kokusunu ilk defa ciğerlerine teneffüs edip
Ansızın benim kokumu akciğerlerinde duyduğunda
Yorgun argın dönerken evine;güneş batmaya yaklaştığında
Haksızılıkları haraca bağlamış;on yedisinde bir delikanlıyla karşılaştığında
Vazgeçip bana olan nefretinden;onun gözlerinde beni arar mısın?
Ne kadar yalanlayıp,inkar etsen de hatta kötülemesen de
Biliyorum,gidemedim gözünde bir eşkıyadan öteye
Lise yılların aklına gelip,tozlu bir sandık açtığında
En sevdiğin defterinin arasında;kurumuş bir gül ve 4 mısralık bir şiir bulduğunda
İki damla göz yaşını çatlamış dudaklarında buluşturur musun?
Çok denedim ama unutamadım,sana dair her şey gibi;son mısrası da hala aklımda
‘’Sen gülünce bahar gelir,on iki ay kış yaşayan bu çocuğa’’
Saat beşi bulduğunda,keyif için demlice bir çay koyduğunda
Çok değil ikinci kez yudumladığında
Yıllar önce,üçüncü sınıf bir çay bahçesinde içtiğimiz çayın tadını alır mısın?
Gülüp eğleniyordun,mutluluk tabloları çiziyordun ama
Hep ipe sapa gelmez bir sokak serserisiydim nazarında
Ve ben…Yıllar önce ezip geçtiğin düm-düz ettiğin ben
Bazen insanlardan kaçıp da,seni duvarlara anlattığımda
Şizofreni diyorlar algınlığıma
Bu halimi görsen sen de deli sanar mısın?
Ölümüm olur,darılıp da kızma bana ama
Sebep sensin yabanlığıma ve bu hoyratlığıma
*
Şafak sökmeye yakın,telefon sanki haykırıcasına çaldığında
Güç bela uyanıp,küfür edercesine açtığında
ÖLÜM haberimi aldığında
Bana yer olmayan kalbinin atışları yavaşladığında
Eminim ki beyninde depremler olduğunda
Benimle ilgili iyi-kötü anıların,film şeridi gibi akmaya başladığında
Yem yeşil gözlerin birden bire kırmızıya çaldığında
Telefon elinden düştüğünde
Sendeleyerek zorla bir koltuğa oturduğunda
Ellerin usulca doğum gününde aldığım;boynundaki kalpli kolyeye uzandığında
Aslında hep beni sevdiğini anlar mısın?
Bilmiyorum belki yapamazsın hiç birini bunların
Yakana yapışır hatıralar,hıçkıra hıçkıra ağlayamazsın
Fakat yıllardır söylediğim bir şey var
Her şeye rağmen ki ölürken bile
‘’SEN ASLA UNUTULAMAZSIN...’’