26
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1394
Okunma
Hazar’dan Aral göl’e at sürdü yıllar yılı
Bir güzel sevdasından yanıyordu Edige
Sibirya’dan,Balkan’a esen bir seher yeli
Akbülek’in aşkından dönüyordu Edige
Zorlu savaşlar gördü yılmadı hiç birinden
Ama gönül cenginde sarsılmıştı derinden
Akbülek’in sevdası gitmiyordu serinden
Bir dua gibi dilde anıyordu Edige
Hava gibi su gibi yapamıyordu onsuz
Çıkardı karşısına o’nu rahmeti sonsuz
Akbülek’i olmadan yaşaması imkansız
Oysa sevmeyi kolay sanıyordu Edige
Hasretler ekliyordu geçen her bir anına
Söz bile geçmiyordu gönlünün fermanına
Bu özlem krizleri tak etmişti canına
Her an onla olmayı deniyordu Edige
Şu yüce dağlar gibi dumanlıydı başı da
Yâr aklına gelende sızlıyordu döşü de
Göremese birkaç ay zehrolurdu aşı da
Ağustos sıcağında donuyordu Edige
İdil’imin güzeli Akbülektir o sümbül
Kuğu gibi süzülen nadide açan bir gül
Sevdalının elinde sanki şakıyan bülbül
Gonca gülün dalına konuyordu Edige
Lüzumsuzum,Edige muradına erecek
Mutlu yuvalarında sevdalılar gülecek
Böyle büyük sevdayı herkes nerden bilecek
Sevdiğine aşkını sunuyordu Edige
(Devam edecek)
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (11)