28
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1381
Okunma

Sükût kalmak;
Hayatın, tümden bastırır üstümüze kamburluğunu
Harlanarak
Yaşamımızın, iştiyakın da boğdurur
Yalmana düşürür, Selman’ımızı kaçırırız
Duygunun; kör cahilce boşluğuna, düşer de kalırız
Acizliğimizle
İçte gark olur, şerha şerha gerçekler
Var oluşluğumuzun, kimlik ezikliğinde
‘Güman’ımız gizlerimizde, kaybolur
Biçareliğimiz de boğar bizi
Saman gibi savruluruz, şevklerin de dışına
Vuslat ve meserret’i de yok sayarak
Çaresizlikte…
Gizli kurallar, eller ve gözler çöker üstümüze
Ben neden ki, haykıramıyorum gönlümce?
Neden, istediğimi yapamıyorum?
Hürce…
Birilerimi tutuyor, kıramadığımız iplerimizi?
O hain de kim?
Kör; gurur ve kibirler mi bağlıyor geleceğimizi?
Yoksa katı kurallar mı, çökmüş üstümüze?
Bu utanç ne?
Yıkamam kabuğumu, ayıp olur diye!
Bir şeyler var içimde ve dışımda, beni de bağlayan
Prangalı mahkûm olmuşum, katı kurallarla topluma
Sakın ağlama!
Sen bekle; ‘Gülben im’ garip bülbülünü,
Vaveyla’nla
Canım olur mu?
Ben beni yenerek, cesarete de gelebilirsem!
Aşabilirsem!
Yıka cam yasakları, kopara cam tümüyle iplerimi
Uzata cam sana, ‘Selman da’ ellerimi
Bana; Har-u Nur’undan kopmak, bil ki ölümden öte bir zulüm!
Geriye de kalınca, sana gelebilmek
Sahi; ben sana nasıl gelebileceğim, be can gülüm?
(24.05.2010)AZAP…
5.0
96% (23)
4.0
4% (1)