İçiniz bâde-i-âlı câmdan, otorite-i-devlette,
Komayınız denâti, zulümü, zulmeti bu millette.

Durum bitab ü zaif giderse kalmaz hamiyet-i-kutsal,
Hurda ü perişan olur, ulusta bu mevkûre-i-yurtsal.

Olmayalım mazlumların(!) elinde ufûl-i-işkenceyle,
Kuralım bir muvafakat-ı dil, atalım ağılı neyle.

Her kim ki ederse o gaddar ü zalimlere mutavaat,
Son bulsun hain-i-yâre yapılan iltifat-ı icraat.

Ey âmâ-yı itimat; kalksın ortadan âlâm-ı vatan,
Payan bulsun bu âsilik, dûn ü edânî ebna-yı zaman.

Eyyam-ı musibete döndü, şu eyyam-ı hayat, dalalet,
Geliniz yıkalım ortadan zulmeti erbab-ı metanet.
KÜÇÜK OZAN(CMLDMR)
VATAN VE ASİLER’den.

BÂDE-İ-ÂL : Kırmızı şarap.
CÂM : Kadeh.
OTORİTE-İ-DEVLET : Devletin yetki sahipleari, devleti yönetenler.
DENÂET : Alaçıklık, adilik, aşağılık.
ZULÜM : Haksızlık, işkence.
ZULMET : Karanlık.
BİTAB Ü ZAİF : Kuvvetsiz, kudretsiz, yorgun ve itibarsız.
HAMİYET-İ-KUTSAL :İnsanın memleketini muhafaza etmesi için gereken mukaddes gayreti.
HURDA Ü PERİŞAN : Küçük, ufak ve toplu olmayan dağınıklık.
MEFKÛRE-İ-YURTSAL : Vatan ile ilgili insanıı ümit içinde yaşatan dilek, istek.
MAZLUM(!) : Guya haksızlığa uğramış olanlan, zülum görmüş olanlar.
UFÛL-İ- İŞKENCE : Her türlü maddi ve manevi cezanın etkisiyle batma, yok olma.
MUVAFAKAT-I DİL : Gönül birliği içinde olma, kalben bir şeye inanma, bağlanma.
GADDAR Ü ZALİM : Merhametsiz ve haksız yere zulüm eden, adam öldürenler.
MUTAVAAT : İtaat etme, baş eğme, boyun eğme.
HAİN-İ-YÂR : Gördüğü iyiliğe karşı nankörlük yapan kimilerince sevilen kişiler.
İLTİFAT-I İCRAAT : Yapılan teveccühler yapılan her türlü itinalar.
ÂMÂ-YI İTİMAT : Görmezlikten gelinin kendilerine aşarı güvenme.
ÂLÂM-I VATAN : Vatanın elemleri.
PAYAN : Son.
DÛN Ü EDÂNİ : Alçaklar ve en aşağı alçaklar. Alçakların alçakları.
EBNA-YI ZAMAN : Zamanı oğlulları, içinde yaşadığımız günlerin sorumluları.
EYYAM-I MUSİBET : Görünmez belalı gülnler. karanlık günler.
EYYAM-I HAYAT : İçinde yaşadığımız günler.
DALALET : Doğru yoldan sapma, yolu kaybetme, sapma.
ERBAB-I METANET : Gayret ve sabata muktedir olanlar.