Süveyda, ellerin narin bir kuğu,
Ellerin içimde sarar boşluğu.
Ardınca yadıma gözlerin gelir.
Gönlüm gözlerini bir derya bilir.


Süveyda, gözlerin içli ve derin.
Nedeni gözlerin içimdeki mahşerin.
Ruhumda kasırga başımda duman,
Beni darmadağın eder gözlerin.


Süveyda, nihansın benden nicedir.
Senden ayrı her an sonsuz gecedir.
Yüreğimde adın mimli hecedir.
Ay bakışın doğsa gecem gün olur.
Sensiz demde gönlüm hep seni solur.
Öyle güzelsin ki
Sen gelmeyince, yüreğimde hasret dağı yorulur.


Süveyda, ruhumu saran ak ışık.
Hayalimdeki sır gönlüm sarmaşık.
Sevda mimozası erilmez maşuk.
Kaçtıkça büyüyen sevda yumağı.
Gönlüme atılan tutsaklık ağı…

Süveyda’dır adın dilimde zikir.
Aklımda incelen bir ince fikir.
Her seher bir anka gönlümde şakır.
Dağdan inen deli dolu selsin sen.
Ağyara can neden bana elsin sen?!!


Süveyda, gözlerin benim katilim.
Ruhumu kapladı aşk adlı kilim.
Bir düğüm attın ki elinde dilim.
Gönlüm, ateş dağı lavlar püskürür.
Gidişin ardınca gönlümü sürür.
Bu bir sırlı hâldir, kimse bilemez…
Ellerinle attığın kör düğümleri,
Alamaz akıllar ilim çözemez.



Bendeki hâl aşkın bilinmez hâli.
Vebali çok büyük bunun vebali.
Kaybedeli beri o gülnihali.
Titrim oldu benim divane deli.

Süveyda, bir sırdır sırrı kendinde.
Bir günahkâr mıyım rabbim indinde.
Ecel meleğinin kutsal elinde, canımın cananı o dur bilirsin.
Sonsuz denizinden sen rahmetinin bir katre de ben fakire verirsin.
Hikmetinden sual olmaz hiç mevlam.
Sen her şeyi görür ve de bilirsin.
Hali piyalemi sevgiyle doldur, sevgisizse gönlüm gülümü soldur.


Süveyda ‘dır adı cana canandır.
Ona ihtiyacım iki cihandır.
Ey her şeyi görüp hakkıyla bilen.
Onun sevdasıyla gönlümü kandır.
Beni yakan aşkla onu da yandır.
Vuslat mümkün değil ise dünyada.
Sabır ihsan eyle hüzne dayandır.
Ankara,20.05.2010